Suriye İnsan Hakları Örgütü sadece Aralık ayında Esed rejimi tarafından 5 gazetecinin öldürüldüğünü 13 gazetecinin ise kiminin tutuklanıp kiminin kaçırıldığını belgelendirdi. Kayıt altına alınan bilgilerde aynı ay içerisinde 5 gazetecinin de yaralandığı belirtildi.
Suriye’de 2014 yılı Aralık ayı sonuna kadar en az 384 gazetecinin öldürüldüğü bilgisini veren örgüt Esed rejiminin gazetecilere yönelik işlediği suçları alışkanlık haline getirdiğini ve Suriye’yi gazeteciler için dünyanın en güvenilmez bölgesine çevirdiğini ifade etti.
Açıklamada; ‘’Ancak Esed güçlerinin varil bombaları ve savaş uçakları hakikatleri dünya kamuoyuna duyurmak için birbiriyle yarışan Suriyeli gazetecilerin kalem ve kameralarını susturamaz’’ denildi.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu SMDK Başkan Yardımcısı Muhammed Kaddah geçtiğimiz ay Orient televizyon kanalı ekibinin mesleki görevlerini yerine getirmeye çalışırken Esed rejiminin füzeleriyle vurulmalarını kınamıştı.
Suriyeli gazetecilerin kelimenin tam anlamıyla şehadet mefhumunu yerine getirdiğini söyleyen Kaddah ölen gazetecilerle ilgili; ‘’Bu gazeteciler devriminin başladığı andan itibaren diktatör ve despot düzenin tüm zincirlerinden uzak, ulusal ve özgür bir basın var edebilmek adına kendilerini feda ederek olayları aktaran ilk kalem ve kamera oldular’’ demişti.
Sözlerinin eri diye tanımladığı gazetecilerin ölümünden büyük üzüntü duyduğunu dile getiren Kaddah; ‘’ Ancak bizim taziyemiz bu gazetecilerin şehit oldukları yol için gözlerimize karalar sürmektir. Kahraman gazeteciler hayattan göçüp gittiklerin değil de kendilerini feda ettikleri yoldan bizlerin sapmaları halinde ölürler’’ ifadelerini kullanmıştı.
Gazetecilerin öldürülmesini bir insanlık suçu olarak değerlendiren Kaddah suçluların cezalandırılmasını isteyerek; ”Uluslararası toplumun buna sessiz kalması işlenen cinayetlerden daha az bir suç değildir’’ açıklamasında bulunmuştu.
Kaddah sözlerini şöyle tamamlamıştı;
‘’Rejimin hapishaneleri kalem ve kamera sahipleriyle dolup taştığı herkesçe biliniyor. Bunların her biri gerçek bir şehadet projesidir. Dünya’daki diğer gazeteciler tiyatro ve sinema sahnelerinde ağırlanırken yalnızca Suriye’de gazeteciler Esed rejiminin Sayadana hapishanesi gibi yerlerde kurduğu ölüm sahnelerinde boy gösteriyor. Özetle Esed’in tankı kalemin iradesini yok edemez”