Esed cezaevlerindeki tutukluların unutulmaması için ‘’Kalanları Kurtarın’’ adı altında kampanya başlatan aktivist gruplar Şam’da broşür dağıttı.
Bir tarafı banknot şeklinde hazırlanan broşürlerin diğer tarafında ise tutukluların hatırlatacak ibareler yer aldı.
Şam’ın 10 ayrı bölgesinde dağıtılan broşürlerde; ‘’Yer altındaki herkes ölü değil, binlercesi kurtarılmayı bekliyor’’, ‘’Ben kayboldum, tutukluyum beni unutmayın’’, ‘’Habersizce her gün cezaevlerinde 10 kişi şehit oluyor biliyor muydunuz?’’ şeklinde ifadeler kullnıldı.
Şam rejiminin liderlerinin yaşadığı Muhacirin ve Ravda bölgeleri başta olmak üzere, Meydan, Dummer, Eski Şam ve El-Tekiyye’de broşürlerin banknotlar şeklinde dağıtılması aktivistleri şehrin meydanlarında gezen Esed yandaşları ve müfettişlerinden korudu.
Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü(SNHR), Suriye’deki Esed rejiminin gizli cezaevlerine ilişkin yayımladığı raporda hala on binlerce sivilin akıbetinin bilinmediği belirtilmiş ve cezaevlerinde 215 binden fazla insanın tutuklu bulunduğu bilgisine yer verilmişti.
SNHR’nin raporunda Esed güçlerince ve onlara bağlı milislerce gerçekleştirilen geniş kapsamlı tutuklama, adam kaçırma ve hapse atma işlemlerinin hız kazanmasından ötürü 2012 yılından bu yana okullar, spor salonları ve bazı binaların gizli cezaevlerine çevrildiği ifade edilmişti. Çok geniş alanların tıpkı Nazi ve Stalin dönemindeki esir kampları gibi kullanıldığı belirtilen raporda bunlardan en büyüğünün Hama’daki Deyr Şümeyl kampı olduğu bilgisine yer verilmişti.
Eski bir tutuklunun tanıklığının da yer aldığı raporda sivillerin maruz kaldığı işkencelerin ayrıntılarına ulaşıldığı belirtilmişti. Raporda, mahkumların fena halde dövüldüğü ve ellerinden tavana asılarak ölümüne kadar hiçbir tedaviye izin verilmediği bilgisi yer almış ve Tutukluların ailelerinden ise yüksek miktarda fidye talep edildiği ifade edilmişti.
Gizli cezaevlerinin kurulmasının ana hedefi diğer emniyet birimlerinde insanlara bu kadar vahşice işkence yöntemlerinin kullanılamaması olarak gösterilirken tanıklar olayın dini boyutu olduğunu ve ailelerden yüklü miktarda fidye koparılmak istendiğini ifade etmişti.
SNHR, uzun süren aramalarına rağmen ölüm riskinin çok yüksek olduğu belirtilen Deyr Şümeyl Kampı’ndan sağ olarak kurtulabilen sadece bir kişiye ulaşabildiğini söylemişti.
