Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Genel Kurul Heyeti, Suriye krizine ilişkin BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan De Mistura’nın sunduğu plana karşı çekinceli yaklaşıldığını ve bu çekincelerin Yönetim Kurulu aracılığıyla De Mistura’nın ekibi ve BM Güvenlik Konseyi ile görüşülmeye devam edilmesi yönünde karar alındığını duyurdu.
SMDK Genel Kurulu, Staffan De Mistura’nın BMGK’ya sunduğu barış planını değerlendirmek üzere 28-30 Ağustos 2015 tarihinde olağanüstü toplanmıştı. Toplantıda plana ilişkin tüm detaylar incelenirken, yaşanabilecek önemli gelişmelerde tekrar olağanüstü toplantı yapılacağı bildirildi.
Suriyeli mültecilerin son zamanlarda maruz kaldığı kısıtlama ve hak ihlallerine dikkati çekilen toplantıda, Genel Kurul Suriyeli mültecilerin işleriyle ilgilenecek ve ilgili devletlerle görüşmeleri yürütecek bir komisyon kurdu. Komisyon ilk icraatına Avrupa ülkelerine resmi heyet göndererek başladı. Avrupa Birliği ülkelerinin dışişleri bakanlarıyla Suriyeli mülteciler konusu görüşülerek, mültecilerin tehlikelerden uzak tutulması ve geçici olarak güvenliklerinin sağlanabileceği yerler talep edildi.
SMDK, Suriye halkının özgürlük ve onur taleplerini karşılayan siyasi çözüm ilkesine bağlı kaldıklarına, ülkede Cenevre Bildirisi, BMGK kararları ve uluslararası hukuk çerçevesinde sınırlı ve belirli bir sürede gerçek bir siyasi geçiş yaşanmasının garanti alınmasının zorunluluğuna işaret etti.
Yönetme, yasama ve yargı yetkisinin Esed rejiminden alınarak tam yetkili geçiş hükümet heyetine devredilmesinin önemine vurgu yapılan toplantıda, atılan adımların ülkeyi çoğulcu, demokratik bir siyasi yapıya taşıması gerektiğini bunun da Suriye’nin geleceğinde ve geçiş sürecinde Esed ve ekibinin bulunamayacağı anlamını taşıdığı belirtildi.
De Mistura’nın planının Esed rejiminin BMGK’nın 2139 ve 2209 sayılı kararlarını defalarca kez ihlal etmesini görmezden geldiğine vurgu yapılarak, rejime bağlı milislerin teröristlerin akıttığı kanların durdurulmasına yönelik bir mekanizmadan da yoksun olduğu belirtildi.
Sunulan öneride, Esed’in insani her türlü alanda bilinçli bir şekilde yıktığı güvenin göz ardı edildiği tüm bunların yapıcı bir siyasi müzakere ortamının olmayacağı manasına geldiği ifade edildi. Esed’in planı kontrolü altına alarak parçalama amacının da görmezden gelindiği, zoraki ölçülerle Suriye halkının temsilcilerinin temizlenmek istendiği belirtilen toplantıda, rejime ise hiçbir şarta tabi tutulmadan temsilcilerini seçme özgürlüğü verildiği ifade edildi.