Birleşmiş Milletler ÇocuklaraYardım Fonu(UNICEF), yaklaşık 7 milyon Suriye ve Iraklı sığınmacı çocuğun bu yıl çok şiddetli geçecek soğukların tehdidi altında olduğu uyarısında bulundu. Fon ayrıca kriz bölgelerine yardımların ulaştırılmasında yetersiz kalındığını belirtti.
UNICEF’in konuya ilişkin önceki gün yayımladığı rapor üzerine açıklamada bulunan Ortadoğu ve Afrika Sorumlusu Maria Calves ‘’Suriye ve Irak’ta yaşanan çatışmalardan zarar gören çocuklar şimdi de yaklaşan ağır kış şartları ve yeni göçler nedeniyle acil yardımımıza ihtiyacı var.’’ Dedi. Ancak bu gruplara ulaşımda yaşanan güçlükler ve maddi kaynak yetersizliği nedeniyle yardımların sınırlı kaldığını vurgulayan Calves, ‘’Maalesef çocukların büyük bölümüne henüz yardım ulaştıramadık’’şeklinde konuştu.
Öte yandan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin(UNCHR) de kış için yardım yapılan kişi sayısında yarı yarıya azalma olduğu ve buna sebep olarak kuruma yapılan mali desteklerin yetersiz kalması gösterildi. UNCHR Basın Sözcüsü Melissa Fleming gazetecilere yaptığı açıklamada ‘’insanlar hiç bir şey almadan kaçtılar, kışın yaklaşmasıyla birlikte Suriye ve Irak’ın bazı bölgelerinde dereceler sıfırın altına düştü. Kış için 154 milyon dolarlık bir yardım yapılacaktı. Bu yardım Suriye’de 1 milyon 400 bin, Irak’ta 600 bin kişiyi kapsayacaktı ancak şimdi Suriye’de sadece 620 bin, Irak’ta ise 240 bin kişiye yardım sağlayabileceğiz.’’ Dedi.
UNCHR Ortadoğu ve Kuzey Afrika Ofis Başkanı Emin Avad, tüm insani yardım kuruluşlarının mali yetersizlik yaşadığına dikkati çekerek ‘’Artık insanlar önemsemez oldular. Ofisimiz sert önlemler almak zorunda kaldı.’’ifadelerini kullandı. Avad Suriye ve Irak’ta yerlerinden edilmiş milyonlarca insana kış için gerekli yardımın yapılabilmesi için kurumun 58 milyon dolara daha ihtiyacı olduğu söyledi. Mali yetersizlik nedeniyle bir milyon insanın yardımlardan mahrum kalacağı ve bu insanların battaniye, gazyağı ve kalın kışlık giysilere ihtiyacı olduğu ifade eden UNCHR Ortadoğu ve Kuzey Afrika Ofis Başkanı Avad sözlerini şöyle sürdürdü; ‘’ Suriye ve Irak’ta toplam 13 milyon 600 bine yakın insan evlerini terk etmek zorunda kaldı. 3.3 milyon Suriyeli ve 190 bin Iraklı yabancı ülkelere sığındı 7.2 milyon Suriyeli ise evlerini bırakarak ülkenin farklı bölgelerine göçtü.’’ Avad ayrıca söz konusu maddi sıkıntıların Birleşmiş Milletler’in Suriye’ye gıda yardımını yüzde 40 oranında düşürdüğü açıklamasından bir ay sonra gerçekleştiğine dikkati çekti.
Dünya Gıda Programı(WFP) Müdür Yardımcısı Elizabet Rasmussen ise France Press’e dün yaptığı açıklamada ‘’Bu ay gıda yardımında kesintiye gittik, Dünya Gıda Programı yardım ettiği kişilerin sayısını korumakla birlikte bu kişilere yapılacak yardımın kemiyetini düşürdü.’’ Şeklinde konuştu.
Öte yandan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Genel Sekreteri Nasır el-Hariri BM’nin Suriye’ye gıda yardımını yüzde 40 oranında düşürmesine tepki gösterdi. El-Hariri ‘’ Bu karar, 3 yıldan fazladır büyük acılar yaşayan, rastgele ateş altında kalan, Esed rejiminin yıldırmaya çalıştığı Suriyelilere karşı gerçek dışı ve insani olmayan bir karardır.. Ayaküstü alınan bu karar, Suriye gerçeğiyle örtüşmemektedir. Bölgede teröre karşı mücadele için yüz milyarlar harcanırken savaşlardan zarar gören sivillere yönelik yapılacak en önemli insani yardımların görmezden gelinmesi kabul edilemez. Ayrıca çıplaklıklarına bürünmüş bu insanlara yönelik yardımı kısmak teröre karşı mücadelede belirlenen uluslar arası stratejiye terstir. Bu karar, evlerinden zorla çıkartılan, göç ettirilen insanları şiddet ve teröre itmektir.’’ Dedi.
BM’nin yardımları azaltma kararını sorumsuzca bir davranış olarak niteleyen el-Hariri, bu durumun insani krizi derinleştireceğine dikkati çekti.
BM’nin kararının acil bir şekilde yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen el-Hariri, ‘’Uluslararası örgütler bölgede yaşanan insani krize yönelik daha ciddi adımlar atmalıdır. Şayet bu yapılmazsa vebu bölgedeki gelişmeler karşısında sorumsuzca bir tutum sergilenirse, sorunların çok yakın zamanda tüm dünyayı etkileyebileceğini söyleyebiliriz. Dünyanın, teröre karşı ortak bir tutum sergilemeyi becerip de aç bir bebeği doyuramaması, sığınaksız bir yaşlıya ev temin edememesi tamamen mantık dışıdır. ’’ diye eleştiride bulundu.