Suriyeli hukukçu aktivistler, Esed rejiminin tutukladığı kadınlar arasında yer alan insan hakları aktivisti Dr. Fatin Receb Fevvaz’ın özgürlüğüne kavuşabilmesi için kampanya başlattı.
Uluslararası toplum, hukuk ve insan hakları örgütlerine acilen eyleme geçme çağrısı yapan ve Fevvaz’ın derhal özgürlüğüne kavuşması için teşvikte bulunan aktivistler, Suriyeli kadın aktivistin tutukluluk halinin devam etmesinin, en basit insan hakları standarlarının dahi ihlal edilmesi anlamına geldiğini belirtti.
Fizik ve atom bilimlerinde mastır yapmış olan Fevvaz, 26 Kasım 2011’den bu yana hava muhaberatının elinde bulunuyor. Hava Muhaberatı İdaresi’ne bağlı soruşturma biriminde yaklaşık 10 ay tutulan Suriyeli aktivist, daha sonra halen tutuklu bulunduğu Askeri İstihbarat Dairesine bağlı özel bir birime aktarıldı.
Aktivistler, uluslararası hukuk, insan hakları örgütleri ve bu alanda çalışan eylemcilere Fevvaz’ın acilen serbest bırakılması ve hakkında verilen tüm kararların iptal edilmesi konusunda dayanışma halinde olmalarını talep ederek şunları kaydetti;
“Özel yetkili mahkemelerin özellikle de askeri mahkemelerin aldığı kararlarda hukuka riayet etmediğini teyit ediyoruz. Çünkü söz konusu mahkemelerin yerel ve uluslararası hukukta itibar gören herhangi bir kanuni ilkeye bağlı olma muafiyeti taşımaması, hapishanelerde bulunan kadın ve erkek tutuklular için en tehlikeli durumu oluşturmaktadır.”
Tutukluların kendilerini savunmak için herhangi bir kanundan yararlanamadığı hatta en temel hak olan savunma avukatına vekalet bile veremediği ifade edilen açıklamada, söz konusu mahkemelerin, idama varan hükümler verebildiği ve bu kararlara itiraz-temyiz yolunun açık bırakılmadığı kaydedildi.
32 yaşındaki insan hakları savunucusu Fevvaz’ın, nefsi müdafaa hakkı, idama varacak karara itiraz hakkı bile tanımayan askeri mahkeme karşısına çıkarıldığı hatırlatılan açıklamada, Suriyeli aktivistin Uluslararası Af Örgütü’ndeki avukatının da ifade ettiği gibi kendisine yöneltilen suçlamanın açık olmadığına işaret edildi.
Açıklamada ayrıca “Fevvaz’ın tutukluluk hali zorla alıkoyma boyutlarına ulaşmıştır ve işkence ile kötü muameleye tabi tutulmaktadır” ifadesine yer verildi.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) da daha önce yaptığı açıklamada, Dr. Fevvaz’ın akıbetinden Esed rejimini sorumlu tutmuş ve uluslararası taraflar ile insan haklarıyla ilgili heyetlerden, Suriyeli aktivistin akıbetinin belirlenmesi, güvenliğinin garanti edilmesi ve serbest bırakılması için acil müdahale talebinde bulunmuştu.
SMDK, Uluslararası topluma, Esed rejiminin hak ihlallerinin önüne geçilmesi, rejim hapishanelerindeki kadın tutukluların kurtarılması ve katliamlara maruz kalan kuşatılmış bölgelerin özgürleştirilmesi için gerekenin yapılması çağrısını yinelemişti.
22 Şubat 2014’te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) benimsenen ve Suriye’de keyfi tutuklamalar, sivillere yönelik işkenceler, kaçırma ve zorla alıkoyma suçlarını şiddetle kınayan 2139 sayılı karar hatırlatılarak, bu tür uygulamaların bir an önce sona erdirilmesi ve keyfi olarak alıkonulan herkesin özgürlüğüne kavuşmasının sağlanması talep etmişti.