Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), şiddetli çatışmaların ardından Halep’in kuzey kırsalındaki Sifat köyünde kontrolü sağladı.
ÖSO askerleri, Esed güçlerine ait bir topu “cehennem” adını verdikleri silahla imha ederken, rejime ait savaş uçakları da kuzey kırsalındaki Başköy’ü ve Handarat kampını bombardımana tuttu. Cuma akşamı düzenlenen hava saldırılarında 4 sivil hayatını kaybederken, onlarca kişi yaralandı, geniş çapta hasar meydana geldi.
Rejim ait helikopterin, Halep’in el-Haydariye Mahallesi’nde sivil yerleşim birimlerine düzenlediği varil bombalı saldırıda da 4 kişi yaşamını yitirdi, 3 kişi yaralandı, Hananu beldesine düzenlene saldırıda ise ölen ya da yaralanan olmadı.
Esed güçleri, füze ve ağır silahlarla el-Castello yolu, Halep’in kuzeyindeki Duveyr ez-Zeytun ve Haritan kenti yakınlarındaki el-Mellah bölgesini hedef aldı.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Genel Sekreteri Nasır el-Hariri, daha önce yaptığı açıklamada, Halep’in kuzey kırsalında IŞİD ve Esed rejimine karşı verilen kritik savaşta ÖSO’nun desteklenmesi konusunda gösterilen gevşekliğe karşı uyarıda bulunmuştu.
Rejimim bu savaşta, ‘’Nebel ve ez-Zehra’’ beldelerinde muhaliflerin kuşatması altında kalan binlerce asker ve şebbihanın bulunduğu kamplarına ulaşmayı hedeflediğini ifade eden Hariri, “Eğer rejim güçleri bunu başarırsa, kuşatma tersine döner ve Halep ile ÖSO’nun kontrolündeki bölgeler rejim güçlerince ablukaya alınmış olur” demişti.
Hariri ayrıca “Uluslararası koalisyonun, aynı anda Esed ve IŞİD gibi iki gaddar düşmana karşı savaşan ÖSO’ya destek vermezken, yabancı güçlerin Suriye’ye karadan müdahalesi için ısrar etmesi karşısında şaşırıyorum” ifadesini kullanmıştı.
SMDK Siyasi Komite Üyesi Bedir Camus da “SMDK’nın, ÖSO’nun özellikle Halep’in kuzeyindeki birliklerinin acilen silahlandırılması çağrıları karşısında uluslararası koalisyonun kayıtsız kalması anlaşılamaz bir durum ve sadece Esed’in hanesine artı kazandırıyor” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Esed güçlerinin, bölgede ilerlemesi ve kuşatmayı başarması durumunda insani felaketlerin yaşanacağı uyarısında bulunan Camus, “Uluslararası koalisyonun IŞİD’e yönelik saldırıları başladığından bu yana ters tepti. Esed güçleri sivillere yönelik bombardıman ve varil bombalı saldırılarını yoğunlaştırdı, çeşitli bölgelerde 40’tan fazla katliam işledi ve ÖSO’nun kontrolü altındaki bölgelere yönelik saldırıları hız kazandı. Aynı zamanda bölgede var oluşunun asıl sebebi Esed rejimi olan terörle mücadeledeki ciddiyeti konusunda Suriyelilerin koalisyona karşı güveni de zayıfladı” demişti.
Uluslararası koalisyonun, IŞİD stratejisini ve işleri idare etmede izlediği yöntemleri eleştiren Camus, bütün ülkenin rejimin uçaklarına ve varil bombalarına terk edilerek sadece bir bölgeye odaklanılmasının şüpheli bir eylem olduğunu belirtmiş, bunun, uluslararası koalisyonun terörle mücadele için daha önce açıkladığı hedefleri çerçevesinde doğru bir gidişat olmadığını söylemişti.
Camus, son olarak şunları kaydetmişti:
“Esed güçlerinin Halep cephesinde herhangi bir ilerleme kaydetmesi, IŞİD ile uzun vadeli savaşta yenilgi, kayıp anlamına gelir. Çünkü Halep’in kuzey kırsalı, geçen 3 yıl içerisinde devrimin en önemli kazanımlarından biridir. Ve şu an, karşılaştığı zor ve kritik durumlarda kaderiyle baş başa bırakılması devrime ihanettir. Bu, özellikle “ÖSO’nun kaynaklarını kurutma siyaseti” güden uluslararası koalisyonun Suriye halkının dostu olduğunu söyleyen herkes için mihenk taşını / belirleyici unsuru oluşturmaktadır.”