Yeni Suriye’ye ulaşma yolunda atılması gereken adımlar hakkında

Basın Açıklaması 

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)

Basın Bürosu 

17 Aralık 2024 Salı 

Yeni Suriye’ye ulaşma yolunda atılması gereken adımlar hakkında

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) olarak, Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye halkının özgürlük, adalet ve demokrasi taleplerinin gerçekleşmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda, aşağıdaki noktalara açıklık getirmek ihtiyacı duymaktayız: 

– Rejimin askeri olarak devrilmesiyle birlikte Suriye’ye ilişkin 2254 sayılı BMGK kararının uygulanması, Suriyeli siyasi, sivil ve askeri tarafların oluşturduğu devrimci güçlerin tasarrufuna geçmiştir. Esed rejiminin hiçbir şekilde temsiliyeti olmayacaktır. Bu da süreci akamete uğratacak bir tarafın olmaması anlamına gelmektedir. Söz konusu kararın hayata geçirilmesi hem Suriye halkının hem de devrimci güçlerinin çıkarına olacaktır. 

– Özgür Suriye’ye ve özgür Suriye halkına hiçbir vesayet dayatılamaz. BMGK’nın 2254 sayılı kararı, Suriyelilerin ve liderlerinin kontrolünde, Suriyeliler arası bir diyalogla yürütülecek bir siyasi süreci ön görmektedir. BM, hiçbir şekilde bu sürece tahakküm kurmayacaktır. BM kararının uygulanmasını istemek BM’ye tahakküm kurma hakkını vermemektedir. Dolayısıyla BM’nin bu noktadaki rolü, Suriyelilerin talep etmesi halinde uzmanlık desteği ve istişareyle sınırlı olacaktır. 

– Rejimin devrilmesinden sonra sayın Muhammed el-Beşir tarafından oluşturulan Geçiş Hükümeti’ni destekliyoruz. Zira mevcut aşamada Suriye’de bir yürütme gücünün bulunması zaruridir. Bu hükümet, kuruluş bildirgesinde de vurguladığı gibi Mart ayına kadar görev yapacaktır. 

– BMGK’nın Suriye’ye ilişkin kararı, Tam Yetkili Gecici Yönetim Kurulu’nun (Geçiş Dönemi Hükümeti) ölçütlerini belirlemektedir. Bu aşamada, kurulacak herhangi bir yönetim kurulu ya da Meclis, mezhepçilik temelinde oluşturulmamış, Suriyelilerin güvenine haiz ve Suriye halkının bütün kesimlerinin temsil edildiği bir Meclis ya da kurul olmalıdır. 

* Söz konusu karar, Tam Yetkili Geçici Yönetim Kurulu’nun yerine getirmesi gereken görevleri ortaya koymuştur. Bunlar, aşağıdaki gibidir: 

1. Yeni Anayasa taslağını oluşturmak ve seçimlerin ya da seçimleri gerçekleştirecek anayasal oluşumu kurmak. 

2. Seçimlerin gerçekleştirilmesi için tarafsız ve güvenli bir ortam oluşturmak.

3. Yeni Anayasa’yı Suriye halkının referandumuna sunmak. 

4. Suriye halkının yeni parlamentosunu ve yeni devlet başkanını belirlemesi için özgür ve temiz seçimleri gerçekleştirmek. 

Bununla birlikte Tam Yetkili Geçici Yönetim Kurulu’nun görev süresi 18 ay olarak belirlenmiştir. 

SMDK olarak şu hususların altını çiziyoruz;

– Uluslararası ölçütleri kabul ediyoruz. Anayasa’yı Oluşturma Komitesi’nin yönetimi elinde tutan yürütme erkine tabi olması mümkün değildir. Bu komite, kurucu konseye tabi olmalıdır. Anayasa’nın kabul edilmesi ya da reddedilmesi noktasında karar sahibi Suriye halkı olmalıdır. 

– Suriye devletinin Geçici Hükümeti’nin uluslararası meşruiyetini ve kabulünü kolaylaştıracak bazı icraatlar bulunmaktadır. Bu icraatlar, uluslararası yaptırımların kaldırılmasının ve ekonomik desteğin önünü açmaktadır. Söz konusu yaptırımların kaldırılması, 2254 sayılı BMGK kararına uygun olarak siyasi geçiş süreci adımlarının atılmasına bağlıdır. 

– 2254 sayılı BMGK kararına uyum, devrimci güçlerin Suriye devletinin ve gelecekteki siyasi rejiminin yönelimleri konusunda uluslararası toplumu tatmin edecektir. Bu, siyasi rejimin fanatizme ya da diktatörlüğe yönelmemesini ve halkın hiçbir kesiminin dışlanmamasını güvence altına almaktadır. 

– Suriye’deki askeri ve siyasi ulusal güçlerin birlikte hareket etmesi, doğru temeller üzerine kurulacak olan, istikrarı, gelişimi ve refahı sağlayacak Yeni Suriye’nin inşası için zaruridir. Yeni Suriye’de gelecek nesiller, istibdattan korunacağı gibi devrik rejimin yeniden diriltilmesine sebep olacak taksir ve ihmallerin de önünü kapatacaktır. 

Bu çerçevede, SMDK olarak Suriye halkına karşı savaş suçları işleyen herkesin takibata tabi tutularak adaletin karşısına çıkarılması gerektiğini bir zorunlu görüyoruz.