Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)
Basın Bürosu
20 Şubat 2020 Perşembe
Suriye savaşının esas tarafı olan Rusya, BMGK’da oy kullanamaz
Suriye’de gelinen noktada halka karşı sürdürülen savaşın esas tarafı Rusya haline gelmiştir. Esed rejimi ve İran’a bağlı militanlar ise ortak konumundadır. Hal böyleyken Birleşmiş Milletler (BM) bildirgesinin 27’inci maddesi uyarınca, Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi (BMGK) oylamasına katılmaması yasadışıdır.
Daha önce de defalarca talep ettiğimiz gibi Rusya’nın BMGK oylamasından dışlanması gerekmektedir. Bir ülkenin aynı anda hem suçlu hem hakim olması mümkün değildir. BM, bu tiyatroya artık bir son vermelidir.
Dün, BMGK’nın İdlib’e ilişkin yeni bir karar almasını engelleyen Rusya’nın tavrı, Suriye’de İran ve Esed rejimi ile birlikte işlediği suçları örtme politikasının devamıdır.
BMGK’daki dost ülkelerin bu konudaki çabaları takdire şayandır. Ancak, Suriye halkının dostlarından yana payına düşen sadece “harika” sözler olmamalıdır. Zira diğer taraftan Suriye halkı Rusya ve işbirlikçilerinin katliamlarıyla karşılaşmaktadır. İşlenen katliam ve tehcirlerden birçok bölge asli sakinlerinden hali olmuştur.
Rusya’nın ilk günden beri Esed rejiminden yana gösterdiği taraflı tutum ve rejimin katliamlarına olması, Suriye’de durumun bu noktaya gelmesinin temel sebebidir. Binlerce Suriyeli katledilmiş, milyonlarcası tehcir edilmiş ve insanlık tarihinin gördüğü en büyük savaş suçlarına kapı aralanmıştır.
Eğer dost ülkeler, bombardımanların durması ve suçlulardan hesap sorulması yönünde net bir tavır takınsaydı, Rusya’nın Suriye’de hastane, okul ve sivil yerleşimleri hedef alarak işlediği savaş suçları asla devam edemezdi.
Öte yandan, uluslararası toplumun dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan katliamların durdurulması için başvurduğu BMGK dışındaki farklı pratikler de mevcuttur. Bugün, Rusya’nın suçlu hakim rolünü sürdürmesi halinde Suriye’deki katliamların BMGK aracılığıyla durdurulmasının mümkünü yoktur. Uluslararası etkin güçler, bir an önce Suriye’deki katliamların durdurulması, savaş suçlularından hesap sorulması ve 2254 sayılı karar çerçevesindeki siyasi çözüm sürecinin işletilmesi için etkin bir mekanizma kurmakla sorumludur.
Artık herkesin sorumluluk yüklenme zamanı gelmiştir.