Basın Açıklaması
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)
Basın Bürosu
15 Mart 2022 Salı
Suriye devriminin 11. Yıldönümü
Bundan 11 yıl önce yine bir Salı günü, bir avuç cesur genç Suriye’nin başkenti Şam’ın kalbinde özgürlük nidalarını yükselterek, Suriye halkının istibdad rejiminden özgürleşme sürecini başlatmıştı. Rejime bağlı militanlar ise aynı dakikalarda, Suriye’nin güneyindeki Dera’da duvarlara slogan yazarak diktatörlüğe karşı devrim başlatan gençleri tutuklayarak onlara işkence uyguluyordu.
Bu ortam içinde Suriyeli aktivistler, 18 Mart Cuma gününü, “Onur Cuması” ilan ederek halkı eylemlere davet etmişti. Vahşi dikta rejiminden kurtulmayı isteyen Suriye halkı, Şam, Dera, Humus, Benyas ve Deyr-i Zor’da bu çağrıya cevap vererek meydanları doldurmuştu.
18 Mart Cuma günü, Dera’da başlayan protestolarla birlikte, Esed rejiminin özgürlüğe sıktığı kurşunlar da şehitlere isabet etmeye başlamış, toprağa düşen her şehit kanı Suriye halkının katliamcı rejimden kurtulma arzusunu güçlendirmişti. Rejim ise saatler ilerledikçe kurşunlarla yetinmeyerek barışçıl protestoculara tanklar, varil bombaları ve devamında balistik füzeler, napalm bombaları ve nihayet kimyasal gazlarla cevap vermişti.
Bütün bu silahlarla binlerce Suriyeliyi şehit eden diktatörlük rejimi, buna rağmen kaybedeceğini anlayınca bu kez İran ve Hizbullah militanlarından yardım istedi. Bu da rejimi ayakta tutmaya yetmedi ve bu sefer Suriye’ye Rus işgalini davet eden rejim, müttefikleriyle birlikte halka yönelik topyekün bir savaş başlattı. Bu savaş, Suriye halkının yarısının tehcir edilmesine sebep oldu. Bütün bu vahşete rağmen rejim devrim ateşini söndürmeyi ve Suriye halkının rejimi yıkma talebini boğmayı başaramadı.
Suriye’de bütün bunlar yaşanırken uluslararası toplum, yaşanan katliamlara uzak bir ülkede meydana gelen ve eteğine sıçramasına imkan olmayan bir yangın muamelesi yaparak durumu idare etmeyi seçti. Gelinen noktada Suriye’de yaşananlar hem Suriye halkının hem de uluslararası toplumun hesabına büyük kayıplar yazdı. Bugün ise Suriye’yi aşan Rus saldırısını Ukrayna’da da belirmiş ve Avrupa’yı bir nükleer savaşın eşiğine getirmiştir.
Uluslararası toplumun hatalı seçimleri ve duyarsızlığı, Suriye’de, bölgede ve dünyada büyük krizlerin önünü açtı. Ancak halen uluslararası toplumun önünde yanlışlarını düzeltme ve Suriye halkı ile devrimci askeri ve siyasi güçleri destekleme fırsatı bulunuyor. Esed rejimi ve efendileri olan İran ve Rusya’nın katliamlarını sonlandırmak ve sivil demokratik bir devlet kurmak için bu gerekli.
Dünya bugün, her zamankinden daha fazla Suriye halkının yanında dostça durmakla sorumludur. Bununla birlikte dünyadan beklentimiz, savaş suçlusu Esed rejiminin meşruiyetini düşürmek Suriye’nin özgür devrimcilerinin mücadelesini destekleyerek ve Rusya ile İran rejimlerinin kirli emellerine karşı durmalıdır.
Bugün Suriye devriminin 11’inci yıldönümü yaşarken, bu yıldönümünün Suriye halkının sürgünde, zindanlarda ve işkence altında geçirdiği son yıldönümü olmasını ve devrim güneşinin bu büyük halkın üzerine doğmasını umut ediyoruz. Bütün hedefimiz, işgalcileri ülkemizden kovmak ve gerçek bir siyasi geçişle birlikte özgürlük şarkıları söylemektir.
Devrimin kahraman evlatlarını ve onların yanında duranları selamlıyoruz.
Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa ve tutuklularımıza özgürlük duasıyla.
Yaşasın özgür ve bağımsız Suriye, yaşasın büyük Suriye halkı.