Basın Açıklaması
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)
Basın Bürosu
22 Temmuz 2023 Cumartesi
SMDK 67. Genel Kurulu sonuç bildirgesi
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) 67. Genel Kurul toplantıları, 21-22 Temmuz tarihlerinde İstanbul’daki SMDK binasında gerçekleştirildi. Geçtiğimiz günlerde Akdeniz’de batan mülteci teknesinde yaşamını yitiren mülteciler için bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan toplantıların açılışında, SMDK Başkanı Salim el-Muslat, iki aylık faaliyet raporunu sunarak açılış konuşmasını yaptı.
Konuşmasında, SMDK’nın son dönemdeki siyasi faaliyetleri ve kendisinin yabancı ülkelerin diplomatik temsilcileri ile gerçekleştirdiği son görüşmelere dair bilgi veren el-Muslat, Suriye halkının dostlarının devrimi desteklemeye ve Esed rejimi ile normalleşmeyi reddetmeye devam ettiğini aktardı.
Genel Kurul toplantılarının gündeminde ise Suriye’ye ilişkin son askeri ve siyasi gelişmelerin yanı sıra, son dönemde uluslararası siyasette görülen değişimlerin Suriye devrimine etkileri ve yurtdışı ile özgürleştirilmiş bölgelerde bulunan Suriyeli mültecilere ilişkin temel meseleler vardı.
El-Muslat’ın açılış konuşmasının ardından SMDK Başkan Yardımcıları ve Genel Sekreter’in yanı sıra, SMDK’ya bağlı ofis, daire ve komite koordinatörleri de faaliyet raporlarını üyelere sundu. Toplantılarda ayrıca, Suriye Geçici Hükümeti (SGH), Yardım Koordinasyon Birliği (ACU), Suriye Müzakere Heyeti (SMH), Anayasa Komitesi ve Suriye’yi Yeniden İmar için Kalkınma Fonu’nun (SRTF) çalışmaları hakkında üyeler bilgilendirildi.
Genel Kurul toplantısında bir konuşma gerçekleştiren SMH Başkanı Enes el-Abde, SMH’nin son dönemde gerçekleştirdiği diplomatik görüşmelerde uluslararası güçlerden Suriye’ye ilişkin BM kararları çerçevesindeki siyasi çözüm sürecinin hayata geçmesi konusunda destek istediğini belirtti.
Toplantılarda, Esed rejiminin Suriye’ye ilişkin bütün siyasi dosyaları bir tarafa bırakarak bütün odağını askeri yöntemleri sürdürerek sivil alanları vurmaya ve İran’a bağlı mezhepçi militanlarla ortaklaşa ürettiği uyuşturucu maddelerini Arap ve yabancı ülkelere ihraç etmeye çevirmesi ele alındı.
ABD’nin son dönemde aldığı Esed rejimi ile normalleşmeyi engelleyecek bir kanun çıkartılması ve Sezar Yasasının genişletilmesi kararlarından memnuniyet duyduklarını dile getiren Genel Kurul üyeleri, bu kararların en kısa zamanda hayata geçmesi gerektiğinin altını çizdi.
Hollanda ve Kanada tarafından Esed rejiminin Suriye’de işlediği işkence suçları nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı’nda rejime karşı dava açılması ve BM Genel Kurulu’nun Suriye’deki kayıp ve tutukluların akıbetini araştıracak bir bağımsız mekanizma kurma kararı da toplantıda gündeme geldi. Genel Kurul üyeleri, Hollanda ve Kanada’ya teşekkür ederken, BM’ye tutuklu ve kayıplar meselesinin müzakere konusu edilemeyeceğini hatırlatarak, bu konuda gerekenin bir an önce yapılması gerektiğini kaydetti.
Toplantılardaki bir başka gündem maddesi ise Rusya’nın Suriye’ye sınır ötesi insani yardımlara ilişkin BMGK kararının süresinin uzatılmasını veto etmesinin ardından Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgelerdeki son insani durum oldu. Üyeler, rejim ve destekçileri tarafından tehcir edilmiş bölgedeki mülteciler ile bölge halkının insani ihtiyaçlarının karşılanması için bu durumun aşılarak kalıcı bir mekanizma oluşturulmasının önemine vurgu yaptı.
Esed rejimi ve müttefiklerinin son dönemde saldırılarını artırdığı özgürleştirilmiş bölgelerdeki sağlık sektöründe önemli zorluklar yaşanıyor. Bölgedeki kanser hastaları sayısının artması nedeniyle kampanyalar düzenleniyor. Genel Kurul üyeleri, toplantıda gündeme aldıkları bu meselede uluslararası toplumdan acil destek talep ederken, dost ve kardeş ülkelerden de kanser hastalarının tedavisi için harekete geçmelerini istedi.
Genel Kurul toplantısında, başta Suriye’nin güneyindeki Dera’da rejim güçlerinin işlediği katliam, kuşatma ve suikatler ile Rus savaş uçaklarının geçen ay çok sayıda sivilin ölümüne sebep olan kuzeybatıdaki İdlib’e bağlı Cisr el-Şuğur beldesine düzenlediği saldırılar da kınandı. Üyeler, Suriye’deki tek çözümün 2254 sayılı BMGK kararı çerçevesindeki siyasi çözüm süreci olduğunu yinelerken, Esed rejiminden işlediği savaş suçlarının hesabının mutlaka sorulması gerektiğini ve rejim var oldukça Suriye halkının yararına olacak hiçbir gelişmenin yaşanamayacağını kaydetti.