Basın Açıklaması
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)
Basın Birimi
22 Temmuz 2019 Pazartesi
Rusya ve Esed rejimi, Hama ve İdlib kırsallarında katliamlar işliyor
Hama’nın kuzey kırsalı ile İdlib ilindeki birçok noktada bombardıman ve katliamlar devam ediyor. Esed rejimi ve Rusya’ya bağlı kuvvetlerin son iki gündür düzenlediği bombardımanlar sonucunda 50 sivil yaşamını yitirdi. Onlarca sivil ise kayıp ve yaralılar arasında.
Rusya’ya ait savaş uçaklarının bu sabah İdlib’in Maarret el-Numan beldesindeki bir halk pazarına yönelik düzenlediği bombardımanda ilk verilere göre 20 sivil hayatını kaybetti. İdlib ilinde ise dün Esed rejimine ait savaş uçakları tarafından Urum el-Cevz köyüne yönelik düzenlenen bombardımanlarda 5’i çocuk 12 sivil öldü.
Esed rejimi ve Rusya, bölgede sadece savaş suçları işlemiyor, siviller askeri operasyonlar esnasında değil, doğrudan hedef alınarak katlediliyor. Hem Rusya, hem Esed rejimi sivilleri doğal hedef olarak görüyor. Bu durum uluslararası güçleri de suçun sorumlusu haline getiriyor.
Hama ve İdlib’deki kasaba ve beldeler, son saatlerde dehşet verici saldırılara hedef olmuştur. Kurban sayısı sürekli artarken, verilen kurbanlar arasında ilk yardım ve sivil savunma gönüllüleri de yer alıyor. Her bir şehidin ailesi ve dostları vardı. Belki de hepsinin gelecekte bu savaşın biteceğine ve vatanlarının yeniden inşasına katkı sağlayacaklarına dair hayalleri vardı. Ancak onlar da devrimin diğer şehitleri gibi bu acımasızlığın kurbanları oldular.
Esed rejimi ve destekçilerinin başlangıçta diktatör ve despot doğaları nedeniyle benimsedikleri yöntemleri terk etmeyecekleri açıkça ortaya çıkmıştır. Çözüm için katliamdan başka hiçbir seçeneği düşünmemektedirler. Buradan hareketle düşündüğümüzde uluslararası toplumun Suriye’deki siyasi çözüm sürecini engellemeyi hedefleyen mevcut katliam durumundan sorumlu olduğu açıktır.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) olarak, başta Suriye’deki aktif devletler olmak üzere, saldırı ve katliamların durdurulmasından uluslararası güçlerin sorumlu olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Uluslararası toplum, bir an önce harekete geçerek, katliam ve sürgünlerin durdurulması ve uluslararası kararlar çerçevesindeki siyasi çözüm sürecinin işletilmesi için çalışmaya başlamalıdır.