Basın Açıklaması
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)
Basın Bürosu
20 Temmuz 2021 Salı
PKK’ya destek verilerek Suriye’nin birliğinin tehdit edilmesini reddediyoruz
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, terör örgütü PKK/PYD’nin gönderdiği bir heyetle görüşmesine ilişkin haberlerden büyük bir üzüntü ve endişe duyuyoruz. Şurası bilinmelidir ki PYD ile doğrudan ilişki kuran bütün taraflar, terör örgütü PKK ile de ilişki içinde olduğunu ilan etmiş olacaktır.
PYD militanları, kimsenin inkar edemeyeceği bir şekilde PKK ile doğrudan bağlantılıdır. Bu militanlar, PKK ile ortak ideoloji, örgütsel yapı, strateji, politika ve aidiyeti paylaşmaktadır. Örgütün katlettiği kişileri doldurduğu toplu mezarlar ve açık belgeler bu ilişkiyi kesin olarak ortaya koymaktadır.
PYD/PKK, Suriye halkına hizmet etmeyen tamamen dış kaynaklı ajandası kapsamında, Suriye halkına yönelik katliam, tehcir ve demografik değişim gibi savaş suçları işlemiştir. Suriye halkının talepleriyle taban tabana zır olan bu örgütün politikaları, Esed rejiminden bire bir kopyalanmış politikalardır.
Örgütün başta Kürtler olmak üzere, Suriye halkının geniş kesimlerine yönelik uyguladığı ihlal ve suçları bulunmaktadır. Kürt aktivistler, örgüt tarafından zorla silah altına alınmakta, işkence ve takiplere uğramaktadır. Ayrıca PKK’nın uluslararası kanunlarca terör örgütü olarak niteleniyor olması da tamamen açıktır.
Terör örgütü PKK ve çeşitli isimler altındaki uzantılarının politikaları, Esed rejiminin uygulamalarının birer yansımasıdır. Söz konusu gruplara destek veren uluslararası taraflar, bu desteklerini yeniden gözden geçirmeli ve bu örgütlerin arz ettiği tehlikeyi görerek dağıtılması konusunda mutlaka adım atmalıdır.
Herkesin desteklemesi gereken bir seçenek vardır. O da, Suriye’de Esed rejiminin hakimiyetini sonlandıracak siyasi geçiş sürecini uygulamaktadır. Uluslararası kararlara dayanan bu süreç kapsamında, Suriye’deki bütün milis gruplar ülkeden çıkarılmalı ve bütün Suriyelileri kucaklayan, ortak vatan algısını ve özgürlüğü destekleyen bir siyasal sistem kurulmalıdır.
Suriye’de, güç kullanarak kendisini halka dayatan bu örgütlerin tanınmasında ısrar edilmesi, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve toplumsal barışına yönelen bir tehdittir. Bu ısrar, Suriye meselesini çıkmaza sürükleyecek ve çözümü uzaklaştıracaktır.
Suriye konusunda baskı lobilerinin etkisi altında kalmak, çözüme hiçbir katkı sağlamayacaktır. Dolayısıyla bütün baskılar, Suriye halkının taleplerini gerçekleştirecek bir siyasi çözümü uygulatmaya kanalize edilmelidir.