Basın Açıklaması
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)
Basın Bürosu
22 Haziran 2022 Çarşamba
Lübnan hükümetinin Suriyeli mültecileri zorla geri gönderme tehditleri hakkında
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) olarak, Lübnan Başbakanı’nın BM’yi Suriyeli mültecileri zorla geri göndermekle tehdit eden açıklamasını kınıyoruz. Lübnan hükümeti, bu açıklamayla ülkesinde yaşanan krizlerin sorumluluğunu Suriyeli mültecilere yüklemekte ve Esed rejimi kontrolündeki bölgelere gönderilmeleri halinde karşılaşacakları hayati tehlikeleri göz ardı etmektedir.
İran ve terör örgütü Hizbullah’ın Lübnan hükümeti üzerindeki etki ve kontrolü açıktır. Bu kontrol, Lübnan’ın bocalamasına ve hükümetin yaşanan krizlerden sorumlu tutacak bir günah keçisi aramasına sebep olmaktadır. Halbuki, Suriyeli mültecilerin mağduriyetlerinin ana sebeplerinden biri terör örgütü Hizbullah’ın Esed rejiminin halka karşı işlediği katliamlara katılmasıdır.
Lübnan Başbakanı’nın mültecilerle ilgili açıklamasının 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’ne denk getirilmesi de manidardır. Zira bu gün, dünya kamuoyunun dikkatlerinin mazlum halklara ve zulümden kaçan mültecilere döndüğü bir gündür.
Uluslararası kurumların istatistiklerine göre, 6.9 milyonu Suriye içinde olmak üzere 13 milyon Suriyeli mülteci konumuna düşürülmüştür. SMDK olarak, dünyanın çeşitli ülkelerine dağılan Suriyeli mültecilere uluslararası kanunlara uygun muamele yapılmasını ve gerekli insani yardımlar sağlanarak hayatlarının güvence altına alınmasını talep ediyoruz.
Suriye, Esed rejimi ve ona bağlı terörist milis grupların işlediği savaş suçları nedeniyle mültecilerin geri dönmesi için uygun değildir. Dolayısıyla mültecilerin zorla Suriye’ye geri gönderilmesinin onları Esed rejiminin hedefine koyacağı ve hayatlarını tehlikeye atacağı uyarımızı bir kez daha yineliyoruz.
Uluslararası toplum, Suriye’de 2254 sayılı BMGK kararı çerçevesindeki siyasi çözüm sürecini ileri taşımak ve Esed rejiminden işlediği savaş suçlarının hesabını sorarak, Suriye’yi mültecilerin gönüllü dönüşüne uygun bir ülke haline getirmekle yükümlüdür.