Basın Açıklaması
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)
Basın Bürosu
14 Kasım 2021 Pazar
Katar’ın Suriye’ye ilişkin ilkesel tavrı hakkında
Katar Bakanlar Kurulu Başkanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed Abdurrahman Al-i Sani’nin, Esed rejiminden hesap sorulması ve ilişkilerin normalleştirilmesi üzerinden rejime meşruiyet tanınmaması yönündeki ilkesel tavrı, takdire şayandır. Bu tavır, Katar’ın yıllardır Suriye halkını destekleme yönündeki tavrıyla da uyumlu olmakla birlikte, Suriye’ye ilişkin BM ve Arap Birliği tarafından alınan kararlarla da uyumludur.
Esed rejimi, 10 yıldır Suriye halkına karşı savaş suçlarını sürdürmektedir. Suriye nüfusunun yarısını tehcir eden rejim, yaklaşık bir milyon insanı katletmiş ve Suriye’nin altyapısını tahrip etmiştir. Bununla birlikte rejim, 50 yıl boyunca Suriye’nin kaynaklarını yağmalamıştır. Dolayısıyla, böyle bir rejimin meşrulaştırılması ve yeniden ayağa kaldırılması ahlaki olmamakla birlikte savaş suçlularına Suriye halkına yönelik katliamlarını sürdürmeleri için yeşil ışık yakmak anlamına gelmektedir.
Uluslararası güçler, Esed rejiminden işlediği savaş suçlarının hesap sormak için mekanizmalar oluşturmalıdır. Katar’ın gösterdiği bu ilkesel tutumda bu çerçeve içerisinde değerlendirilmelidir.
Katarlı kardeşlerimizin Suriye halkına olan siyasi ve insani destekleri devam etmektedir. Bizler, başta Suudi Arabistan ve Türkiye olmak üzere diğer dost ve kardeş ülkelerin uluslararası kararlar çerçevesinde bir siyasi çözüme ulaşılması için gösterdikleri çabalarla koordineli olarak sürmesini umuyoruz.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararı çerçevesindeki siyasi çözüm süreci kapsamında, rejime yönelik yaptırımların sürmesi ve rejim hapishanelerindeki on binlerce tutuklunun kurtarılarak, mültecilerin dönüşü için uygun şartlar oluşturulması gerekmektedir. Arap ülkelerinden de beklentimiz, uluslararası toplumu bu süreçle at başı gidecek somut icraatlar için gerekli mekanizmaları oluşturmaya itmeleridir.
SMDK olarak, özgürlük ve adalet ilkelerine bağlı, Suriye halkının meşru taleplerini destekleyen ve kararlılıkla uluslararası kararların yanında duran kardeş ülkelere bir kez daha teşekkür ediyoruz.