Basın Açıklaması
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)
Basın Bürosu
04 Nisan 2020 Cumartesi
Han Şeyhun kimyasal katliamının yıldönümünde çağrımız; BM bildirgesinin 7. Maddesinin işletilmesi
Esed rejimine bağlı kuvvetlerin, 4 Nisan 2017’de İdlib’in güneyindeki Han Şeyhun beldesine yönelik kimyasal sarin gazlarıyla düzenlediği saldırıda 100’ü aşkın sivil yaşamını yitirmişti. Yüzlerce kişinin kimyasal gazlardan etkilendiği bu saldırının üçüncü yıldönümünde, Suriye halkı hala kimyasal silahların tehdidi altında.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) olarak, Birleşmiş Milletler’in (BM) Suriye’ye ilişkin 2118 sayılı kararının 21’inci maddesinin bir an önce uygulanmasının zorunlu olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Bu karar, BM bildirgesinin 7’inci maddesi uyarınca, rejime karşı etkin tedbirler alınmasını ön görmektedir.
Katliamın üçüncü yıldönümünü yaşadığımız bugün, dünya yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını tehdidi altındayken, Suriye halkı rejimin sebep olduğu tehditlere ek olarak salgını da göğüslemektedir. Zira rejim kontrolündeki bölgelerde bulunan siviller, yayılan salgının etkisindedir.
SMDK bünyesinde çalışmalarını sürdüren Yasa Komitesi, bağımsız Suriyeli şahsiyetler ve uluslararası insan hakları kuruluşları, kimyasal saldırılar dosyası üzerine çalışmaya devam etmektedir. Bu kapsamda belgeler ve tanıklıklar bir araya getirilirken, hem bu katliamın hem de Suriye’de işlenen diğer savaş suçlarının sorumlularının yargılanması için gerekli girişimler yapılmaktadır.
Esed rejimi ve katliam ortaklarının adil mahkemelerde yargılanması için gerekli imkanların var olduğundan şüphemiz yoktur.
Han Şeyhun kimyasal katliamının üçüncü yıldönümü münasebetiyle, Esed rejimini yeniden ayağa kaldırmayı düşünen bazı taraflara da rejimin gerçek yüzünü ve işlediği savaş suçlarının getirdiği felaketleri hatırlatmak istiyoruz. Aynı zamanda, savaş suçlusu bu rejime el uzatan herkesin onun suç ortağı olacağını bir kez daha vurguluyoruz.
Son olarak, Suriye’de işlenen savaş suçlarından hesap sorulmadığını ve bu durumun uluslararası güvenlik ve barışı tehdit ettiğini uluslararası topluma bir kez daha hatırlatıyoruz. Suriye’deki kimyasal silah dosyasının bir an önce Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taşınması gerektiğinin altını çiziyoruz.