Basın Açıklaması
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)
Basın Bürosu
30 Kasım 2021 Salı
Dünya Kimyasal Silah Kurbanlarını Anma Günü hakkında
Uluslararası kurumlar, Esed rejiminin özgürlük ve demokrasi talep eden Suriye halkına karşı 217 kez kimyasal silah kullandığını ve bu saldırılarda aralarında kadın ve çocukların da olduğu binlerce sivili katlettiğini yayınladıkları raporlarla ispat etmiştir. Rejimin kimyasal saldırıları, Suriye tarihinde asla unutulamayacak trajedilere sebep olmuştur. Hiç şüphesiz rejim güçlerinin 2013 yılında, Şam’ın Doğu Guta bölgesine düzenlediği ve 1500 sivilin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan kimyasal silah saldırısı, bunların başında gelmektedir.
30 Kasım günü, dünya genelinde Kimyasal Silah Kurbanlarını Anma Günü olarak kabul edilmektedir. Ancak, kurbanları anmanın ancak uluslararası sağlam bir tavır ve başta Esed rejimi olmak üzere kimyasal silah kullanan suçlulardan hesap sormakla olur. Dolayısıyla, Suriye’deki kimyasal silah saldırılarına yönelik soruşturma yürüten uluslararası komitelerin bu gerçeği göz önüne almadan adaleti sağlamış olamayacağı bilinmelidir.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) olarak, bu vesileyle bir kez daha kimyasal silah kullanan Esed rejiminden hesap sorulmasını ve 2118 sayılı BMGK kararının ön gördüğü gibi sorumluların hesap vermekten kaçmasının engellenmesini talep ediyoruz. Bu noktada, 2118 sayılı kararın ihlali halinde BMGK’nın gerekli önlemleri almasını ön gördüğünü, Esed rejiminin ise bu kararı onlarca kez ihlal ettiğini hatırlatmak istiyoruz.
Bugün, Dünya Kimyasal Silah Kurbanlarını Anma Günü’nün Suriyelilerden daha fazla ilgili olduğu başka bir halk yoktur. BM’nin resmi internet sitesinde de yer alan bilgilere göre, ikinci dünya savaşının en karanlık günlerinden sonra ortadan kaldırılan kimyasal silahların Esed rejimi tarafından kullanıldığı uluslararası kurumların yayınladığı raporlarla sabittir.
Dünyanın Suriye’de sürekli tekrarlanan kimyasal saldırılara yönelik sessiz tavrı, suya çizilen kırmızı çizgiler ve kimyasal silah saldırılarının sorumlularının hala hesp vermemiş olması, Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Anlaşması’nı rüzgarın önünde savrulmuş toz haline getirmektedir. Bu durum aynı zamanda tüm dünyada Suriye’deki durumdan cesaret alanların kimyasal silahları yeniden sahneye çıkarmasının da önünü açmaktadır.
Kimyasal silah kurbanlarını anmak, onların haklarına saygı göstermek ve terör örgütleri ile diktatör rejimler tarafından uğratıldıkları zararları hafifletmek, birinci dereceden adil bir kanuni mekanizma kurularak suçlulardan hesap sorulmasını ve onların herhangi bir siyasi ya da diplomatik koruma elde etmesini engellemekle olabilir.