BM’nin Halep İnisiyatifi Hakkında Basın Açıklaması
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)
SMDK ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), başta Halep olmak üzere Suriye kentlerinde kuşatmanın kırılarak ihtiyaç sahiplerine insani yardımın ulaşmasını sağlayacak her türlü ciddi girişimi desteklediğini ilan etmektedir. Yaralılar ve acil vakıaların tedavi için kentten çıkarılması, BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2015 tarihli 2254 sayılı kararının bütün maddelerinin hayata geçirilmesi ve konuya ilişkin bütün uluslararası kararların uygulanmasını desteklemektedir.
Bu çerçevede BM’nin sunduğu girişim sadece acil hastalar ve refakatçilerinin çıkışını ön görmekte, hiçbir insani yardımın girişini içermemektedir. Esed rejimi ve işgalci Rus güçlerinin devrimci ve muhariplerin yanında sivilleri göçe zorlamak için askeri, güvenlik ve basın araçlarını kullanarak baskı uyguladığı düşünüldüğünde, BM’nin girişimi eksik kalmaktadır. Kent halkının kendi evlerinde kalmasına imkân sunmak yerine kentin boşaltılmasına katkı sunmaktadır. Bu durum, Muaddamiye, Kadisiye, el-Hamme ve bu kentlerden önce Dareyya ve Şam kırsalının zorunlu göçe tabi tutulması sırasında BM’nin sessiz kalarak sivillere yönelik sorumluluğunu yerine getirmekte yetersiz kalmasını anımsatmaktadır.
Ayrıca, bu girişim yaralılar ve refakatçilerinin Esed rejimi ve müttefiklerine bağlı milislerin tehditlerine maruz kalmayacağına dair hiçbir garanti sunmamaktadır. Bu çerçevede sivillerin hayatı tehlikeye girmektedir.
Biz, SMDK olarak, Rusya’nın işlediği suçlar ve uluslararası hukuku hiçe saymasına rağmen, BM’yi kendi ajandasını uygulamak için kullandığı bir araca dönüştürmesini şaşkınlıkla karşılıyoruz. Yeni Genel Sekreter seçiminden sonra BM’nin Suriye siyasetini ve Suriye’ye ilişkin eylemlerini derin bir şekilde gözden geçirme vaktinin geldiğini düşünüyoruz. Çünkü BM geçtiğimiz dönemde cellat ve kurbanı aynı konumda değerlendirmiştir. Bu vesileyle Esed rejimi ve İran rejimine bağlı terörist milislerin ajandalarını uygulamasına ve Rusya’nın işlediği savaş suçlarını kınamayarak, üzerinin örtülmesine imkan sunmuştur.
Esed rejimi ve Rusya’nın uluslararası kanunlarca yasaklanmış Fosfor, Misket ve Napalm bombaları dahil çeşitli gelişmiş silahlarla Halep’e yönelik kanlı saldırılarını durdurma hususunda uluslararası topluma büyük bir sorumluluk düşmektedir. Suriye halkına yönelik işlenen savaş suçlarına karşı uluslararası toplumun suskunluğunu sürdürmesi kabul edilebilir değildir.