Basın Açıklaması
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)
Basın Bürosu
12 Ağustos 2022 Cuma
2254 sayılı uluslararası karara bağlıyız, ülkemizde kapsamlı bir siyasi geçişi ve Esed rejiminden hesap sormayı istiyoruz
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) olarak, 11 yıldır devrim yolunu seçtiğimizi, bu yolda yüzbinlerce şehit, milyonlarca yaralı verdiğimizi, yine milyonlarca insanımızın Esed rejiminin olmadığı bir dünyada özgürlük, adalet ve onurunu istediği için tehcir edildiğini hatırlatmak istiyoruz.
Hiç şüphesiz Esed rejimi, Suriye halkına karşı binlerce savaş suçu işlemiş soykırımcı bir rejimdir. Şam’ın Tedamun mahallesinde halkımızı içine doldurmak için kazdığı hendeklerin görüntüsü hala bütün dünyanın zihninde tazeliğini korumaktadır. Bununla birlikte, “Sezar” kod adlı eski bir rejim subayının hapishanelerden sızdırdığı binlerce tutuklunun işkence altında ölümünü gösteren görüntüler ve rejimin kimyasal saldırılarında boğularak can veren insanlarımızın görüntüleri de hafızalardaki yerini korumaktadır.
Uluslararası güçlerin bir milyon Suriyeliyi katleden ve milyonlarcasını tehcir eden Esed rejiminden hesap sormak için bir koalisyon oluşturması gerektiğinin altını çiziyoruz. Bu, SMDK ve Suriyeli devrimci güçlerin gerçekleştirmek için çabaladığı hedeflerden biridir.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı’nın yaptığı açıklamalarla ilgili olarak, dünden beri bütün Türk makamlarıyla iletişim halindeyiz. Kendileri, Suriye halkının meşru taleplerinin ve 2254 sayılı uluslararası kararın uygulanmasına olan desteklerini yinelemişlerdir.
Bizler de, Suriye halkının Esed rejiminden kurtuluşunu ve halkın talepleri doğrultusunda rejimden hesap sorulmasını ön gören siyasi çözüm sürecine olan bağlılığımızı sürdürmekteyiz. SMDK olarak, Suriye devriminin ilkelerine bağlı olduğumuzu ve Esed rejimi yıkılıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Uluslararası toplumu, Suriyeliler için adaleti sağlamaya ve halkımızın yıllardır süren mağduriyetlerini giderecek bir siyasi geçişi de kapsayan siyasi çözüm sürecini ileri taşımaya davet ediyoruz.
Son olarak, Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgelerde dün ortaya çıkan protestoların, devrim ateşinin hala Suriye halkının kalbinde yanmaya devam ettiğini ortaya koyduğunu düşünmekteyiz. Bu noktada, protestolar esnasında meydana gelen bazı ihlalleri ve teröre karşı mücadele kanları kanlarımızla karışmış, yaklaşık 4 milyon Suriyeli koruyan kardeş bir ülkenin bayrağının yakılmasını kesinlikle tasvip etmediğimizi ve bu tasarrufları reddettiğimiz ifade etmek istiyoruz.