İngiliz Guardian Gazetesi, Uluslararası Adalet ve Hesap Verilebilirlik Komisyonu’nun (CIJA) Esed rejiminin işlediği savaş suçlarına ilişkin hazırladığı raporu yayımladı. Gazete, elde edilen bu belgelerin, Beşşar Esad ve 24 üst düzey güvenlik yetkilisinin hakkında dava açılması için yeterli olduğunu belirtti. Yazıda, delillerin Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’ne sunulmak üzere toplandığı belirtildi.
Gazete dünkü yazısında Suriye rejiminin önde gelen isimlerinin savaş suçları işlediğini kanıtlayacak resmi belgelerin son üç yıl içinde ülkeden kaçırıldığını ifade etti. Belgelerin Suriye’de gösterilerin başladığı ilk günden itibaren protestoların rejim tarafından şiddetle bastırılması başta olmak üzere, binlerce kişinin tutuklanarak işkence altında öldürülmesi üzerine yoğunlaştığı belirtildi.
Delilleri toplayan CIJA görevlilerinin daha önce Uluslararası Ceza Mahkemesi(UCM), Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi gibi yerlerde çalıştıkları Yugoslavya ve Ruanda dosyalarını takip ettikleri belirtilen yazıda, Suriye’de Komisyon’un 50 Suriyeli soruşturmacıyla birlikte çalıştığı, Suriyeli soruşturmacılardan birinin öldürüldüğü, bir diğerinin göz altına alındığı ve bazılarının ise gözaltına alarak işkence gördüğü ifade edildi.
Guardian daha önce de buna benzer raporlar yayımlamış 2012’de Esed rejiminden ayrılan bir yetkilinin sızdırdığı bilgileri sayfalarına taşımıştı. Sızan belgelerde kriz yönetim masası tarafından göstericilerin Şam’a ulaşmaması için atılacak adımları sıralayan ve güvenlik önlemlerini açıklayan plana bizzat Beşşar Esed’in attığı imza yer alıyordu.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Resmi Sözcüsü Salim Muslat, UCM’ye yaptığı çağrıda BMGK’nın aldığı 2118 sayılı karar gereğince 7. maddenin uygulanarak, başta çocuk katili Beşşar Esed olmak üzere savaş suçlularının UCM’ye sevkedilmesini istedi.
Rejimin dünyanın gözü önünde Suriye’de dört yıldır insanlık ve savaş suçu işlediğini, toplu katliamlar gerçekleştirdiğini söyleyen Muslat, Suriye’deki durumun daha da kötüye gitmesi ve yaşanan bu katliamlardan, tüm bu suçların işlenmesine karşı ciddi adımlar atmayan başta BM Güvenlik Konseyi ve uluslar arası toplumun sorumluluğu olduğunu ifade etti.