Kuveyt’te düzenlenen 3’üncü Uluslararası Suriye Donörler Toplantısı Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın başkanlığında başladı.
Esed’in canice zulmü karşısında ezilen milyonlarca Suriyelinin sıkıntılarını hafifletmek için düzenlenen toplantıya 78 ülkeden temsilcinin yanı sıra 40’dan fazla uluslararası sivil toplum kuruluşu katıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı tarafından yapılan açıklamada, BM’nin katılımcı ülkelerden yaklaşık 8.4 milyar dolar toplanması çağrısında bulunacağı ifade edildi. Söz konusu tutarın 5.5 milyar doları komşu ülkelere sığınan Suriyeli mültecilere ayrılması düşünülürken 2.5 milyar doları ise Suriye içerisinde sürülenlere verileceği belirtildi.
Toplantının açılışında konuşan Kuveyt Emiri Şeyh Sabah, ülkesinin hükümet ve sivil toplum kuruluşları olarak, Suriye halkının insani durumunun iyileştirilmesi için yaklaşık 500 milyon dolar katkı sağlayacağını bildirdi.
Birinci ve ikinci konferansın çok başarılı geçtiğini vurgulayan Sabah, bunun BM’in Suriye
için talep ettiği yardımın temin edilmesine katkı sağladığını ifade etti. Sabah konuşmasında ‘’Kriz 12 milyon kişiyi iç ve dış göçe zorladı. 2 milyon çocuğu eğitimden mahrum bıraktı ve ölü sayısı 210 bini aştı’’ ifadelerini kullandı.
Kuveyt Emiri’nin ardından söz alan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri (BM) Ban Ki-mun da yaptığı açıklamada, Yaklaşık 4 milyon Suriyelinin evini terk ederek komşu ülkelere girmek zorunda kaldıklarını dile getirdi. Ki-mun; ‘’Her geçtiğimiz gün hayat Suriyeliler için daha ağır bir hal alıyor’’ şeklinde konuştu.
Kuveyt’te ayrıca Uluslararası İslami Hayır Kurumu tarafından 3’üncü Hayır Kurumları Suriye Donörler Toplantısı düzenlendi. Toplantıya Katar Kızıl Ayı, Kuveyt İslami İhsan Kurumu, Türkiye’deki insani yardım kurumlarının da aralarında bulunduğu 100’den fazla sivil toplum ve hayır kurumu, 140 hayırsever katıldı. Suriyelilere 520 milyon dolarlık destek sözü verilen toplantıda ilk sırada 100 milyon dolarla Türkiye insani yardım kurumu yer aldı.
BM Acil Durumlar Koordinatörü Valerie Amos ise 3’üncü Uluslararası Suriye Donörler Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Suriye’de durumun daha da kötüye gittiğini, 2011 yılı Mart ayından bu yana 215 sivilin öldürüldüğünü bu rakamın 76 bininin çocuklardan oluştuğunu ifade etti. Amos, 2014 yılının Suriye için en kanlı yıl olduğunun altını çizerken, Suriye’de her iki kişiden birinin savaş nedeniyle evini terketmek zorunda kaldığını ve bu oranın 20 yıldır ilk kez bu seviyelere geldiğini belirtti.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkan Yardımcısı Hişam Merve konuya ilişkin daha önce yaptığı açıklamada, Esed rejiminin halk devrimini bastırmak için sadece silah kullanmadığını söylemiş; ‘’Yüzbinlerce Suriyelinin yaşadığı bölgeler abluka altına alınarak insani yardımların bölge halkına ulaşması engellendi. Bu Esed’in devrim bölgelerindeki halkı cezalandırma siyasetinin bir parçasıydı’’ şeklinde konuşmuştu.
Söz konusu bölgelerin kuşatılarak insanların aç bırakıldığını belirten Merve Esed’in bu tutumunu savaş suçu olarak niteleyerek; ‘’Bu bölgedeki halkın tümünü aç bırakarak yavaş yavaş gerçekleştirilen toplu katliamdır’’ ifadelerini kullanmıştı.
BMGK’nın 2164 ve 2139 kararları gereğince Esed’in insan haklarını ihlal ettiğini ve uluslararası kanunlara karşı suç işlediğini ifade eden Merve, sivillerin hala kuşatma altında tutulmasını eleştirerek muhasaranın kaldırılarak rejimin onayına gerek duyulmaksızın insani yardımların sınır girişleri üzerinden bölgeleye ulaştırılmasını talep etmişti.