Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, Esed rejimi ve Rusya’yı yoğun bombardımana maruz kalan Halep’te “kan akıtmayı durmaya” çağırdı.
Sınır Tanımayan Doktorlar Operasyon Müdürü Khescu Villalonga konuya ilişkin yaptığı açıklamada bütün Halep’in bir hedefe dönüştüğünü ifade etti. Esed rejimi müttefiklerine seslenerek, sivillere yönelik saldırılarına bir son vermesini istedi.
Villanlonga açıklamalarını şöyle sürdürdü;
“Esed rejimine bağlı savaş uçakları kente yağmur gibi bomba yağdırıyor. Rusya’nın Esed rejiminin bu saldırılarına mani olması gerekiyor. Doğu Halep’teki sağlık müdürlüğünün verdiği bilgilere göre; 21-29 Eylül tarihleri arasında 221’i çocuk, 822 yaralı, 96’sı çocuk, 278 ölü var.”
Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü tarafından desteklenen ve Halep’in doğu kırsalında faaliyet gösteren hastanenin müdürü olan Dr. Ebu Vesim, “bir hasta hastanede yatak bulabilmek için, diğer hastaların ölmesini bekliyor. Ancak üç ameliyathanemiz var” şeklinde konuştu.
Villanlonga açıklamalarını şöyle sürdürdü;
“Kent şu anda tam manası ile kuşatma altında, insani yardım kafileleri yoğun bir bombardımana maruz kalıyor. İleri derecedeki hata ve yaralıların nakledilmesi gerekiyor. Eğer bir şeyler yapılmazsa, dünya Halep halkını yavaş bir ölüme terk etmiş olacak.”
Birleşmiş Milletler geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, 600 yaralının gerekli sağlık ekipmanlarının olmaması nedeniyle tedavi edilemediğini duyurmuştu.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Hukuk Komitesi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK), Esed rejimi, Rusya ve İran’ın Halep’te soykırım ve zorunlu göç politikası ile demografik değişim çabalarına karşı nota göndermişti.
SMDK Hukuk Komitesi Başkanı Heysem el-Malih, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Esed rejimi ile işgalci güçlerin Rusya ve İran’ın Suriye’de soykırım diye isimlendirilebilecek suçlar işlediğini söylemişti. Rusya ve İran’ın, Esed rejimi tarafından uygulanan, kuşatma, aç bırakma, tehcir, demografik değişim ve uluslararası kanunlarca yasaklanmış silahlarla hastane, okul, kadın ve çocukları hedef alarak şehirlerin altyapılarını tahrip edip Suriye halkını evlerini terk etmeye zorlama faaliyetlerine ortaklık ettiğini vurgulamıştı.
Rusya’nın, Suriye’ye yönelik gerçekleştirdiği askeri müdahalenin meşruiyeti olmadığını ve Rusya’nın meşruiyetini kaybetmiş bir hükümetin çağrısı üzerine Suriye’ye müdahale ettiğini belirten el-Malih, devrim hareketlerinin meşruiyetleri hükümetten halka naklederek halka kendi kaderini belirleme hakkını verdiğini hatırlatmıştı. Bu çerçevede Rusya’nın Suriye’yi işgal etmiş bir dış gücü Suriye’den çıkarmak için değil, halkın haklı taleplerini bastırmak için müdahale ettiğinin altını çizdi.