Dünya genelinde faaliyet gösteren 80 STK ve İnsan Hakları Örgütü, Birleşmiş Millerler’e (BM), Rusya’nın Suriye’ye yönelik sürdürdüğü askeri müdahalesi ve sivilleri hedef alması dolayısıyla BM İnsan Hakları Meclisi’ne aday olarak kabul edilmemesi çağrısında bulundu.
STK ve İnsan Hakları Örgütleri tarafından konuya ilişkin yayınlanan ortak basın bildirisinde, BM Genel Kurul Üyelerinden, Doğu Avrupa tarafından BM İnsan Hakları Meclisi’ne aday gösterilecek adayın belirlenmesinde önce, Suriye’de sivilleri rutin olarak hedef alan askeri operasyonlar gerçekleştiren Rusya’nın oynadığı rolü göz önünde bulundurması istendi. Rusya’nın, Suriye’de takındığı tutumun bu ülkeyi dünyanın en önemli uluslararası insan hakları meclisinde görev almaktan uzaklaştırdığı belirtildi.
BM Genel Kurulu’nun 60/251 sayılı kararının üye ülkelere oy kullanırken adayların insan haklarını geliştirmek için gönülden çalışan adaylar olup olmadığı konusuna dikkat etmeleri yönünde uyardığına işaret edilen bildiride, Rusya’nın Suriye’de sürdürdüğü faaliyetlerinin insan hakları noktasında üstlendiği sorumluluklarıyla açıkça çeliştiği vurgulandı. Bu sebeple, üye ülkelerin aday seçimi yaparken Rusya’nın Suriye’de gerçekleştirdiği yoğun bombardıman, Esed rejimine verdiği büyük askeri destek ve savaş suçlularının yargılanmasını engellemek için ortaya koyduğu çabalarını göz önüne alması gerektiği ifade edildi.
Basın bildirisinde, ayrıca, üye ülkelerden, Rusya’nın son 8 ay içinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından alınan kararları veto etmesini dikkate alması da talep edilerek, “Rusya, Halep’te yaşanan insan hakları ihlallerinin durdurulmasını engellemiştir. Bu ülke, BMGK’nın Suriye’deki savaşı bitirmek için sunduğu çözüm tasarısını beşinci kez veto etmiştir” denildi. Rusya’nın, Esed rejimi ile birlikte 19 aydır Halep’in kuşatma altındaki bölgelerini bombalamasına vurgu yapılarak, Rusya’nın Suriye’de yaptığı bombardımanlarda, Fosfor, Misket ve Napalm bombaları gibi uluslararası kanunlarca yasaklanmış silahlar kullanması ve bombardımanlar boyunca İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) tarafından yayınlanan bir raporun da açıkça ortaya koyduğu gibi 5 hastanenin tamamen tahrip edildiği hatırlatıldı.
STK ve İnsan Hakları Örgütleri tarafından yayınlanan ortak basın bildirisi, şu ifadeler kullanıldı;
“Rusya, Esed rejimi ile ortaklaşa yaptığı askeri operasyonlarında, uluslararası kanunlarca yasaklanmış Misket bombası ve yakıcı etkiye sahip bombalarını yoğun olarak kullanmıştır. 5 Haziran-18 Ağustos 2016 tarihleri arasında, Rus kuvvetleri tarafından uluslararası kanunlarca yasaklanan silahlarla, Suriye’deki kurtarılmış bölgelere yönelik yapılmış 18 saldırı kayıt altına alınmıştır. Bu anlamda, 19 Eylül tarihinde de incelenmesi gereken bir olay vuku bulmuştur. Rusya’ya bağlı kuvvetler, Halep kırsalında, BM’ye ait insani yardım taşıyan bir konvoyu hedef almıştır. Rusya tarafından Eylül ayında gerçekleştirilen saldırıların bir çoğu Halep’in kuşatma altındaki doğu semtlerine yönelik yapılmıştır.”
Basın bildirisi, şu cümlelerle sonlandırıldı;
“BM İnsan Hakları Meclisi’nin meşruiyet ve inandırıcılığı, bu meclise üye ülkelerin insan haklarını koruma hususunda gösterdikleri sorumlulukla doğru orantılıdır. Bu nedenle meclis, Doğu Avrupa adaylarından kimi seçeceğini kararlaştırırken Rusya’nın Suriye’de işlediği insan hakları ihlallerinin BM İnsan Hakları Meclisi’nin ilke ve hedefleriyle uyumlu olup olmadığını ciddiyetle düşünmelidir.”
Öte yandan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 28 Ekim günü ABD’nin Newyork şehrinde, BM İnsan Hakları Meclisi’nin yeni üyesini seçmek üzere toplanacak. Toplantıda Rusya, BM İnsan Hakları Meclisi’nin Doğu Avrupa temsilciği için Macaristan ile birlikte iki adaydan biri olarak bulunacak.