Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Suriye Özel Temsilcisi Ratney, “Amerika’nın Suriye’de çözüme yönelik yönelik bakış açısı halen aynıdır, değişmemiştir. Suriye’nin geleceğinde Esed’in yeri yoktur. Ruslar Esed’e yardım ederek hata etmektedirler” dedi.
Şam Network adlı haber sitesine konuşan Ratney, Rusların bakış açsının tersine; DAEŞ ile mücadele için oluşturulacak herhangi bir koalisyonda Esed’in var olmasının mümkün olmadığını belirtti. Suriye’nin kuzeyinde “Güvenli Bölge” kavramını yerine “DAEŞ’den arındırılmış bölge” kavramına vurgu yaptı. Bunun Suriye ve Irak’ta bu örgütten kurtulmak için büyük stratejinin bir parçası olduğunu söyledi. Bu bölgenin oluşturulmasında başarılı olunması durumunda bölge sakinlerinin otomatik olarak evlerine geri döneceğini, Esed ve DAEŞ teröründen korunmalarının ve insani yardım ulaştırmanın mümkün olacağını belirtti.
Suriye meselesinin İran ile nükleer müzakerelere konu edildiği ve anlaşmanın bir parçası olduğunu yönündeki iddiaları yalanlayan Ratney şunları kaydetti;
“İranlarla önemli konuları müzakere etmemiz, küçük konuları görmezden gelmemizi ya da İran’ın yaptığı kökü şeyleri yok saymamızı gerektirmiyor. Biz halen İran’ın Suriye’ye müdahalesinin akan kanın en önemli nedenlerinden biri olduğunu düşünüyoruz.”
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Hukuk İşleri Komisyonu Başkanı Heysem El-Malih, Rusya ve İran’ın Suriye devrimin başından beri Esed rejimini askeri, siyasi ve mali olarak desteklemekten vaz geçmediklerini ifade ederek, bu destekleri ile elde etmek istediği çıkarlarının Suriye halkının çıkarına olmadığını kaydetti.
İran’ın Suriye’nin Zebadani ve diğer kentlerinde yürüttüğü operasyonlara ve devrimcilerle doğrudan müzakere etmesine işaret eden Malih, Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığının artışına vurgu yaptı. Rusya muhariplerin Suriye sahillerinde bulunduğunu, Lazikiye havalimanının kontrol ettiğini söyledi. Bütün bunların Esed’in iktidarda kalma adına Suriye’yi İran ve Rusya’ya sattığının çok açık bir delili olduğunu ifade etti.
Malih, İran ve Rusya’nın Suriye’deki bölgeleri kendi arasına bölüştüğünü kaydederek, Rusya’nın sahil bölgelerini, İran ve ona bağlı milislerin ise Şam ve Lübnan sınır hattını ve Humus kenti ve çevresini kontrol ettiğini söyledi. Bu durumun Şam’ı Şiilerştirmek isteyen İran’ın stratejisiyle tamamıyla uyuştuğunu kaydetti. İran’ın Şam’ın gerçek yerlilerini askeri ve siyasi yöntemler kullanarak göçe zorladığını bunların yerine İran, Irak, Lübnan ve Afganistan’dan gelen Şiileri yerleştirmeyi planladığını belirtti. Esed rejimin ise gayrı menkullerin Şam’a gelen Şiilerin üzerine geçirilmesi için işlemleri kolaylaştırdığını dile getirdi.
Suriye üzerinde oynanan bu oyunları kınayan Malih, Esed rejiminin ve İran’a bağlı mezhepçi milislerinin Suriye halkına yönelik olarak gerçekleştirdiği katliamları kınadı. Uluslararası kamuoyuna seslenerek Suriye ilişkin Birleşmiş Milletler’in 2012 yılı 2042 sayılı, 2014 yılı 2139 sayılı kararlarının uygulanmasını istedi.