Lübnan Güçler Partisi Lideri Semri Caca, Lübnan Hükümeti’ne seslenerek, ülkenin kuzeyindeki Trablus şehrinde meydana gelen patlamaya karışan Esed rejimi subaylarının teslimi için girişimde bulunmalarını istedi.
Caca, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları ifade etti;
“Trablus’ta Selam ve Tevhid mescidini hedef alan ve 50 kişinin ölümü ve yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olan patlama gibi büyük bir terör olayı karşısında Lübnan Hükümeti’nin hala harekete geçememesi bir eksikliktir. Lübnan Hükümeti, en azından, bu patlamayı planlayan ve yöneten Suriyeli iki istihbarat subayının iadesi için girişimde bulunmalıdır. Üç yıl yürütülen araştırma sonucunda Suriyeli iki istihbarat subayının bu olayın içinde yar aldığı belgelenmiştir.”
Trablus’taki patlamanın sıradan bir olay olmadığının altını çizen Caca, saldırıda namaz kılan 50 masum insanın öldüğünü yüzlercesinin de yaralandığını ifade etti.
Caca, Esed rejiminin büyükelçisinin Lübnan’dan çıkarılması gerektiğini ve Lübnan’ın Şam Büyükelçisi’nin geri çağrılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, Esed rejiminin bu istihbarat subaylarını teslim etmemesi durumunda, Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi (BMGK)’ya şikâyette bulunulması gerektiğini kaydetti.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Siyasi Kurul Üyesi İkab Yahya, konuya ilişkin dün yaptığı açıklamada, Esed rejiminin saldırılardan sorumlu gruplara verdiği desteğe dikkat çekerek, “Esed rejimi, sivillere yönelik bombalı saldırı konusunda tecrübesi olan bir rejimdir” demişti. Eski Lübnanlı Bakan Michael Semaha’nın, aracında Esed rejiminden aldığı yüklü miktarda bombalarla yakalandığını hatırlatmıştı.
Yahya açıklamasında, “Bu, Esed rejiminin sadece ortaya çıkarılan bir suçu. Geçmişte rejimin işlediği çok daha fazla suçun üzeri örtülmüştü” ifadelerini kullanmıştı.
Ayrıca, Şam, Tartus, Humsm ve Haseke kentlerinde gerçekleştirilen çeşitli bombalı saldırılarda elli kişi hayatını kaybetmişti. Esed rejimi patlamalarını muhalefetin gerçekleştirdiğini ve kendisinin muhalefete bir alternatif olduğunu iddia etmiş, ancak DAEŞ saldırıları üstlenerek kabullenmişti.