İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından dün, İsviçre’nin Cenevre kentindeki Birleşmiş Milletler (BM) binasında düzenlenen toplantıda, Suriye’de Esed rejimi hapishanelerinde tutulan kadın ve çocukların durumu tartışıldı.
Katılımcılar, rejim hapishanelerinde bulunan kadın ve çocuk tutukluların şartsız serbest bırakılmasını talep ederken, tutuklulara yönelik işkence ve ihlallere karışanların Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) yargılanmasının önünün açılmasının önemine dikkat çekti.
Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren İngiliz Hukukçu Gareth Peres, Esed rejimi hapishanelerinde binlerce anne ve çocuğun işkencelere maruz kaldığını belirterek, “Bunların birçoğu infaz edildi ve cesetleri yok edildi” dedi.
Uluslararası toplumun, dünyanın gözü önünde tutuklulara işkence yapıp infaz eden Esed rejiminden hesap sorma noktasında acziyet içine düştüğüne işaret eden Peres, “Ancak bu işkenceleri yapanlar bir gün mutlaka UCM’de yargılanacak. Adalet, mutlaka yerini bulacaktır” şeklinde konuştu.
Toplantıda söz alan Suriyeli Akademisyen Rahaf el-Doğuli ise “Suriye’de tarihin en büyük insani krizi yaşanıyor” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Suriye hapishanelerinde işkence altında öldürülenlerin çoğu kadın ve çocuklardan oluşuyor. Şuana kadar 13 bin 500 Suriyeli kadın rejim tarafından hapishaneye atıldı. Bunların 7 binden fazlası hapishanede işkence, tecavüz ve çeşitli vahşetlere maruz kaldı. Esed rejimi, tecavüzü artık bir silah gibi kullanmaya başladı.”
İHH Yönetim Kurulu Üyesi İzzet Şahin ise toplantıda yaptığı konuşmada, Esed rejimi hapishanelerindeki kadın ve çocukların derhal ve şartsız olarak serbest bırakılmasını talep etti.
Şahin, konuşmasında, ayrıca, Türkiye’nin Suriye’deki siviller için yaptığı yardım ve hizmet faaliyetlerine dair de bir sunum gerçekleştirdi.