Aktivistler, hukukçular ve 10’dan fazla insan hakları kurumu, dün yaptıkları açıklamada, Lübnan’daki Suriyeli mültecilerin kaldığı mülteci kamplarına ilişkin çıkarılan yıkım kararlarının durdurulması çağrısı yaptı.
İnsan hakları kuruluşları tarafından yayınlanan ortak açıklamada, “Lübnan’daki en üst siyasi otoritelerce, Suriyeli mültecilere ait çadır kentlerin yıkılmasına ilişkin karar çıkarıldığına dair bilgiler bulunmaktadır. Bu durum gerçekleşmesi halinde 35 bin Suriyeli mültecinin barınaksız kalması anlamına gelecektir” denildi.
Açıklamada, söz konusu mültecilerin büyük bölümünün Halep, İdlib ve Humus gibi Suriye’de oldukça kötü ekonomik ve insani şartlarda olan bölgelerden geldikleri, mülteci erkeklerin büyük kısmının ise ya zorunlu askerlikten kaçtığı ya da muhalif oldukları için kaçmak zorunda kaldıkları belirtildi.
Ortak açıklamada, mültecilere, Suriye’ye geri dönmeleri için korku ve provokasyonlarla baskı kurmanın sadece uluslararası insan haklarına değil Lübnan devletinin imzaladığı diğer uluslararası anlaşmalara da aykırı olduğu kaydedildi.
Açıklama, şu ifadelerle sürdürüldü;
“Mülteci kamplarının yıkılmasının Lübnan için istenen sonuçları vermesi mümkün değildir. Çünkü Suriyeli mülteciler her ne kadar burada çadırkentlerde yaşıyorlarsa da Suriye’de çok daha vahşi şartlarda katliam, sürgün ve işkencelerle karşı karşıya kalmıştı.”
Mültecilerin yaşadığı kötülüklerin daha fazla artmaması için herkesten sorumluluk yüklenmesi istenen açıklamada, uluslararası ve yerel insan hakları kuruluşlarına, mültecilere yetecek yeni bir kamp kurulması için izin verilmesi talep edildi.
Lübnan Savunma Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde, Suriyeli mültecilere ait yüzlerce ev ve çadırın yıkılmasına ilişkin bir karar yayınlamıştı. Karar, Haziran ayında yürürlüğe girerken, yıkılan kamplara alternatif meskenler belirlemek BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) sorumluluğunda olacak.
Suriye devriminin başından beri Esed rejimi saflarında savaşan Hizbullah terör örgütünün Lübnan’daki müttefikleri, son zamanlarda Suriyeli mültecilere yönelik ırkçı baskılarını artırıyor. Lübnan hükümeti de, barındırdığı tehlikelere rağmen Suriyeli mültecilerin Esed rejimi kontrolündeki bölgelere geri gönderilmesini organize etmesi için UNHCR’ye baskı yapıyor.