Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande dün yaptığı açıklamada ülkesinin önümüzdeki günlerde Türkiye ve Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun(SMDK) Suriye’nin kuzeyinde kurulmasını önerdikleri güvenli bölgeye ilişkin ortaklarıyla görüşme yürüteceğini söyledi.
New York’taki BM Genel Kurulu Toplantısı esnasında düzenlediği basın toplantısında konuşan Hollande, önümüzdeki günlerde Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius’un güvenli bölgenin sınırları ve nasıl sağlanabileceği, bu konuya ilişkin ortakların fikirleri üzerine görüşmeler yürüteceğini belirtti.
Söz konusu önerinin sadece bölgede yaşayan insanların himayesiyle sınırlı kalmayacağını mültecilerin bu bölgeye dönüşünü mümkün kılacağına dikkati çeken Hollande, önerinin altında yatan düşüncenin bu olduğunu söyledi.
Hollande, ayrıca güvenli bölge önerisinin BM Güvenlik Konseyi kararlarında yer alarak uluslar arası meşruiyette kazanabileceğine işaret etti.
Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu daha önce yaptığı açıklamada Türkiye’nin söz konusu güvenli bölgede üç şehir kurabileceğini ve bunların kamp şeklinde olmayacağını, konteyner kent şeklinde, hatta daha kalıcı bir şekilde Cerablus-Azes arası boşalması durumunda yüzer bin kişilik üç şehrin kurulabileceğini söylemişti. Maliyetini AB’nin üstlenmesi gerektiğini Türkiye’nin ise inşasını yapabileceğini ifade eden Davutoğlu, Avrupalıların, Türkiye’nin birkaç yıldır hükümet ve halk olarak mültecilere ilişkin yüklendikleri sorumluluğun öneminin daha yeni anlamaya başladıklarını belirtmişti.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Halid Hoca da daha önce yaptığı açıklamada, Esed’in kalışının terörün devam etmesi manasını taşıdığını zira terörün bizzat rejimin istihbarat birimleri tarafından üretildiğini söylemişti.
Suriye’nin kuzey ve güneyinde güvenli bölge oluşturulmasının zorunluluğuna işaret eden Hoca, güvenli bölgenin sivilleri Esed rejiminin savaş uçakları ve patlayıcı varillerinden koruyarak, sivil yönetim anlayışını güçlendireceğini söylemiş, bu şekilde terör ve aşırılıkla önemli ölçüde mücadele edilmiş olacağını belirtmişti.
Güvenli bölgenin istikrarın sağlanması anlamını taşıdığına vurgu yapan Hoca, güvenli bölgenin oluşturulmasıyla birlikte mültecilerin topraklarına geri döneceğini ve insani yardımların büyük oranda insanlara ulaşabileceğini ifade etmişti.
Kaynak: SMDK + Ajanslar