Tunus İrade Hareketi Partisi lideri ve eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Marzuki, Arap Birliği’nin önümüzdeki günlerde Tunus’ta gerçekleştireceği zirveye Suriye diktatörü Beşşar Esed’i de davet etme fikrini reddetti. Bunun Tunus ve Suriye halkına ihanet anlamına geleceğini belirtti.
İrade Hareketi Partisi Genel Sekreteri Durra İsmail ise konuya dair yaptığı açıklamasında, Esed’in Tunus’u ziyaretini kabul etmediklerini söyleyerek, “Partimiz, hükümetin halkını katleden, suçsuz insanlara ve muhaliflerine karşı savaş suçları işleyen bir diktatör ile ilişki kurmasını kabul etmemektedir” dedi.
Parti milletvekillerinden ve eski Bakan İmad el-Delimi de, Tunus’taki partilerin tutumunu eleştirerek, “Suriye halkından özür dileriz. Beşşar Esed hoş karşılanmayacaktır” şeklinde konuştu.
Delimi, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Suriye diktatörünün ülkemize gelmesi, şehid edilen ve mülteci durumuna düşürülerek çadırlarda yaşamaya mecbur bırakılan Suriye halkından önce Tunus halkına ve devrimine ihanettir.”
Tunus’ta, Beşşar Esed’in zirveye katılmasına karşı tutum değiştirerek yeşil ışık yakan birçok partinin aksine, Marzuki liderliğindeki İrade Hareketi Partisi, ziyarete karşı çıkıyor. Marzuki, Cumhurbaşkanı olduğu dönemde de Esed rejimi ile ilişkileri kesme kararı almıştı.
Öte yandan, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) tarafından yapılan açıklamada, İrade Hareketi Partisi’nin cesur tutumunu takdir ettiğini bildirdi. Parti’nin Esed’in Tunus’a gelmesini reddederek, Arap Baharı’nın fitilini ateşleyen şehit Muhammed Bouazizi’ye vefa gösterdiğini vurguladı.
SMDK, Başkan Yardımcısı Dima Musa ise 31 Aralık’ta yaptığı açıklamada, Arap ülkelerinin Esed rejimi ile ilişkilerini normalleştirmesinin başta İran olmak üzere rejimin müttefiklerinin işine yaradığını söylemişti. Musa, Arap ülkelerinin bugün bölgeden kovmak için rejim ile normalleşmeye gittiği İran’ın, bu ülkelerin Suriye halkına yeterli desteği vermemesinden dolayı bölgede etkin olduğunu dile getirmişti.
Dima Musa, açıklamasında şunları söylemişti;
“Arap ülkelerinin insani ve ahlaki gerekçelerle Suriye halkının yanında olmasını isterdik. Özellikle de Arap Birliği’nin 2011 yılında Esed rejiminin üyeliğini askıya alırken gösterdiği sebeplerin daha görünür olduğu bugünlerde.”