Suriye’nin başkenti Şam’ın Doğu Guta bölgesini kuşatma altında tutarak buraya insani yardım ulaştırılmasını engelleyen Esed rejimine bağlı kuvvetler, Cuma ve Cumartesi günleri bölgeye yönelik bombardımanlarını yeniden yoğunlaştırarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 30 günlük ateşkes ön gören 2401 sayılı kararını ihlal ediyor.
Beyaz Saray tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile gerçekleştirdiği telefon görüşmelerinde, Esed rejiminin bir an önce 2401 sayılı uluslararası karara uyması gerektiğini söylediği aktarıldı. Trump’ın, “Esed rejiminin vahşetini tolore etmeyeceğiz” dediği kaydedildi.
Birleşmiş Milletler (BM), Doğu Guta’ya yönelik bombardımanların bir an önce durdurulmasını ve bölgeye insani yardım ulaştırılmasını talep ederken, BM Genel Sekreteri Sözcüsü Stephane Dujarric, New York’ta gazetecilere yaptığı açılamada, “Bu ateşkes kararının uygulanması için uygun bir ortam değil. Çatışmaların durdurulmasını, ateşkesin uygulanmasını ve insani yardım erişimine bir an önce izin verilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
Aktivistlerin verdiği bilgiye göre, Esed rejimine bağlı kara birlikleri ile savaş uçaklarının, Doğu Guta’daki kasaba ve kentlere yönelik Cumartesi günü düzenlediği bombardımanlarda 17 sivil öldü.
Esed rejimine bağlı güçler, BM tarafından Doğu Guta’ya gönderilen insani yardım konvoyunun bölgeye girişini engellerken, BM Çocuklara Yardım Fonu (Unesco), yaklaşık 180 bin kişiye yetecek insani yardım taşıyan kafilelerin bölgeye giriş yapmak için bekletildiğini açıkladı.
Unesco Bölge Müdürü Herat Caballari, dün, gazetecilere yaptığı açıklamada, yaklaşık 400 bin sivilin yaşadığı Doğu Guta’ya insani yardım girişine ve bin kadar yaralının bölgeden çıkarılmasına izin verilmesine ilişkin henüz hiçbir gelişme olmadığını söyledi.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Genel Sekreteri Nezir el-Hekim, dün yaptığı açıklamada, rejim ve müttefiklerinin Doğu Guta’ya yönelik saldırılarının durdurulması, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve yaralıların tahliyesini ön gören 2401 sayılı kararın hayata geçirilmesi için BM’nin harekete geçmesini istemişti.
Esed rejimine bağlı kuvvetler, Doğu Guta bölgesini 2013 yılından bu yana kuşatma altında tutarken, Aralık ayından bu yana bölgeye yönelik bombardımanlarını yoğunlaştırdı. Bu süre içinde rejim güçlerinin bombardımanları sonucu en 630 sivil yaşamını yitirdi, binlerce sivil yaralandı.
Uluslararası güçlerden Esed rejimine kimyasal silah uyarısı
ABD ve Fransa, Esed rejiminin Suriye’de kimyasal silah kullanması halinde rejime sert karşılık vereceklerini yineledi.
Fransa Cumhurbaşkanlığı tarafından, Cuma günü yapılan açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde, iki liderin Suriye’de kimyasal silah kullanılması halinde sorumluların yargılanmaktan kaçmasına izin verilmeyeceğini vurguladığı ve muhtemel bir kimyasal silah kullanılmasına karşı iki ülkenin koordineli hareket ederek sert bir yanıt vereceğini ifade ettiği kaydedildi.
Esed rejimine bağlı güçler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Suriye’de 30 günlük ateşkes ön gören karar tasarısının kabul edilmesinden sonra Doğu Guta’nın Şifoniye kasabasına kimyasal klor gazı yüklü füzelerle saldırı düzenledi. Saldırıda, Şifoniye kasabası Yerel Meclisi Başkanı dahil 18 sivil yaşamını yitirmişti.
İngiltere Dışişleri Bakanı Borris Johnson ise geçtiğimiz Salı günü yaptığı açıklamada, Esed rejiminin kimyasal silah kullandığına dair kesin kanıtların bulunması halinde İngiltere’nin ABD ile ortaklaşa olarak rejim güçlerine bombardıman düzenleyeceğini söylemişti.
Johnson, açıklamasında, “Eğer rejimin kimyasal silah kullandığından emin olursak ve rejime karşı harekete geçilmesi konusunda bir teklif getirilirse İngiltere harekete geçecektir. Bu konuya ciddiyetle yaklaşıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Komitesi (OPCW), 25 Şubat 2018 tarihinde, rejim güçlerinin Doğu Guta’ya yönelik gerçekleştirdiği son saldırılarda kimyasal silah kullanıp kullanmadığına dair soruşturma başlattığını duyurdu.
Konuya ilişkin yayınlanan başka raporlar, Esed rejimi ve Kuzey Kore’nin kimyasal madde ticareti konusundaki işbirliğinin devam ettiği vurgulanırken, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Dışilişkiler Ofisi Müdürü Abdulahad Astifo, “Kuzey Kore ve Esed rejimi arasındaki kimyasal silah alanındaki işbirliği sadece bizi değil tüm dünyayı endişelendiriyor” demişti.