Esed rejimi ve Rus savaş uçaklarının Türkmenlerin yaşadığı sivil yerleşim bölgesi Bayırbucak’a yönelik saldırılarını değerlendiren Başbakan Davutoğlu, yaşanan gelişmeleri an be an takip ettiklerini söyledi.
Konuya ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu şunları kaydetti;
“Son günlerde özellikle Bayır Bucak bölgesinde Suriye halkına genelde, ama özelde de Türkmen kardeşlerimize dönük olarak çok yoğun bir saldırı söz konusu. Dün bütün gece boyunca, askeri, istihbari ve diplomatik birimlerimizle değerlendirmeler yaptık. Bu saldırı dahi Suriye rejiminin ne kadar kanlı ve barbar olduğunu ortaya çıkarmıştır. Tamamıyla sivillere dönük bir saldırıdır ve Rus uçaklarının katıldığı bilgisi de söz konusu.”
Davutoğlu, konuya ilişkin olarak Dış İşleri Bakanı’na, Rus Büyükelçisi’nin çağrılarak bu konuda gerekli bilgilendirme için gerekli girişimlerde bulunulması talimatı verdiğini ve Perşembe gecesi Rusya Büyükelçisinin Dış İşleri Bakanlığı’na çağrıldığını ifade etti. Rus Büyükelçisi’ne “çok açık ifadeyle eğer Rus Hava Kuvvetleri veya Rusya’nın askeri bir mevcudiyeti DAEŞ’e karşı mücadele edecekse bunu DAEŞ’e karşı yapmalıdır” denildiğini kaydetti.
Davutoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Ama Türkiye’nin sınır boylarında sivil halka karşı katliam maiyetinde ve misket bombaları da atacak şekilde eğer sivil halk Türkiye’ye yöneltilip ve eğer yeni bir mülteci akını ortaya çıkarsa bundan bu konuda katkıda bulunan herkes sorumludur. Suriye rejimini bir kez daha uyarıyoruz.”
Yaşanan gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini dile getiren Davutoğlu sözlerine şu şekilde devam etti;
“Biraz önce de Bayır Bucak bölgesinden doktorlarla bizzat görüştüm. Usame el Avlak Hastanesi’nde şu anda 40 yaralı Türkmen mevcut. Köy köy meselenin takibindeyiz. Rusya tarafı da bu anlamda Türkiye’nin hassasiyeti olan köylerin bildirilmesi konusunda da bir görüşme oldu. Birincisi, sivil halka karşı yapılan her türlü saldırıya karşıyız. İkincisi, sınırı boylarımızda yeni mülteci dalgası oluşturacak saldırılara zaten karşıyız. Üçüncüsü de Bayır Bucak Türkmenleri de diğer Suriyeliler gibi asırlardır orada yaşamış kardeşlerimizdir. Onlara dönük bu barbarca saldırıyı en şiddetli şekilde kınıyoruz. Ve bu konuda da herkesi duyarlı davranmaya bir kez daha davet ediyoruz. Teröre karşı mücadele veriyoruz iddiasıyla oradaki Türkmen, Arap, Kürt kardeşlerimize dönük katliamları da kimse meşru kılamaz.”
Suriye Muhalif veDevrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Rus savaş uçaklarının sivillerin yaşadığı bölgelerin uluslararası hukuk tarafından yasaklanan ağır savaş füzeleriyle bombalanmasını kınayarak, Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Kurulu’ndan savaş suçu ve insanlık suçu olan Rus saldırılarını kınamasını talep etti.
SMDK, işgalci bir güç olan Rusya’nın, kendisine bağlı savaş uçaklarının neden olduğu ölüm ve yıkımın hukuki sorumluluğunu taşıdığını belirtti.
Esed Rejimi’nin geçtiğimiz aylarda ve yıllarda uluslararası hukuk tarafından yasaklanan silahları sivillere yönelik olarak kullandığını hatırlatarak, ayrıca varil bombalarını rastgele olarak sivillere karşı kullandığını ifade etti. Esed rejiminin, 2013 yılı Ağustos ayında Şam’ın Guta semtinde kullandığı kimyasal silahlarında 1507 kişinin ölümüne neden olduğunu hatırlattı.
Kaynak : SMDK + AA
