BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Sözcüsü Melissa Fleming, Esed rejiminin 5 yıldır halka karşı sürdürdüğü kanlı savaşın ardından hiçbir siyasi çözüm ışığı görülememesinin ve buna binaen Suriye’deki durumların gittikçe kötüleşmesi, komşu ülkelerdeki durumların da sıkıntılı olması nedeniyle Suriyelilerin, son derece tehlikeli bir yolculuğu göze alarak Avrupa’ya yöneleceğini söyledi.
Fleming konuya ilişkin dün yaptığı basın toplantısında, Suriye’de son aylarda savaşın şiddetinin arttığına, hemen hemen tüm bölgelerin patlayıcı varil bombaları, füzeler ve havan toplarıyla vurulduğuna ve bu saldırıların binlerce insanın evlerini terketmesine neden olduğuna dikkati çekti.
Esed rejiminin geçtiğimiz ağustos ayında Suriye’deki sivillerin üzerine yağdırdığı varil bombalarının sayısı 1591’i bulurken, varil bombalarıyla yapılan saldırıda 37’si çocuk, 31’i kadın toplam 115 kişi şehit oldu.
Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR) dün yayımladığı raporda Esed güçlerinin varil bombalarıyla ilk kez 01 Ekim 2012’de İdlib’in Selkiyn beldesini vurduğunun ortaya çıktığını belirtmişti.
Varil bombalarıyla yapılan saldırılarda hayatlarını kaybedenlerin çoğunluğunu sivillerin oluşturduğunu belirten SNHR, kadın ve çocuk kayıplarının yüzde 12’den yüzde 35’lere kadar yükseldiğini ifade etmişti.
Suriyelilerin güvenliklerini sağlamak için sığındıkları komşu ülkelerde de büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirten BMMYK Sözcüsü Fleming; ‘’Suriyeli mülteci sayısı 4.08 milyona ulaştı. Bunların büyük kısmı mülteci kamplarının dışında yaşıyor. Fakirlik yüzünden bu insanlar günden güne tükeniyor. Ürdün ya da Lübnan’dan gelen görüntüler gerçekten içler acısı, tüm birikimlerini tüketen insanlar kendi ülkelerine dönüş umudunu da kaybettiği için Avrupa’yı tek çare olarak görerek çok tehlikeli yolculukları göze alıyor’’ dedi.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkan Yardımcısı Mustafa Evsu da, Avrupa hükümetlerinden ya da diğer herhangi dost hükümetlerden beklentilerinin kabul ettikleri Suriyeli mülteci sayılarını artırmaları değil –kaldı ki bu durum Suriye’nin demografik yapısını değiştirmek isteyen ve bu yüzden tehcir politikası güden Esed ve molla rejiminin işine gelmektedir- Beşşar Esed ve cani grubunun ülkeden çıkarılması olduğunu söylemişti.
Evsu, bunun dünyanın dört bir yanından Suriye halkını çoluk çocuk, genç, kadın öldürmesi için paralı asker getiren rejim ve İranlı milislere boşaltılması anlamı taşıdığını ifade etmişti.