Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Vekili ve İnsani İşler Sorumlusu Stephen O’Brien, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyesi olan ve Suriye’de askeri güç bulunduran ülkelere, Suriye’deki savaşın bitirilmesi ve kuşatma bölgelerine insani yardım girişinin sağlanması için askeri müdahale çağrısı yaptı.
Dün, Halep’teki son durum etrafında yapılan toplantıda, BMGK’nin eylemsizliğine tepki gösteren O’Brien, “Eğer önlem almazsanız ne kurtaracak Suriye ne de Suriye halkı kalacak. Suriye, bu Konseyin utanç mirası olacak. Bu geri dönüşü olmayan trajediyi engellemek sizin elinizde.” ifadelerini kullandı.
O’Brien, Halep’in ölüm bölgesi haline geldiğini belirterek, geçen ayki raporundan bu yana Halep’in doğusunda 400’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini, 2 binden fazla kişinin de yaralandığını dile getirdi.
Toplantıda söz alan ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Samantha Power ise, Rus ve Esed rejimine bağlı güçler tarafından, kuşatma altındaki Halep halkına atılan ve üzerinde “Bu sizin son şansınız. Eğer kenti terketmezseniz Hiç kimse size yardım edemez” yazılı bir mesajı göstererek, O’Brien’a itiraz eden Rus temsilcilerine, “Size burada soruyorum, Suriye’de işlediğiniz savaş suçlarına birgün ara verdiniz diye size teşekkür etmemizi mi istiyorsunuz?” dedi. Sözlerine devam eden Power, “Halep’te yaralanan çocuklar el-Kaide üyesi mi? Rusya, Suriye’deki güçsüz insanları öldürmek için hastaneleri bombalıyor” şeklinde konuştu.
Esed rejimi ve Rusya’ya ait savaş uçakları, dün, İdlib’de bir okul ve halk pazarını bombaladı. İdlib’in Has beldesinde bulunan bir okula yönelik Rus savaş uçakları tarafından yapılan saldırılarda, yüksek tahrip gücüne sahip parça tesirli füzeler kullanıldı. Saldırılarda çoğunluğu öğrenci 26 sivil hayatını kaybederken bazı siviller de yaralandı.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) tarafından, konuya ilişkin yapılan açıklamada, Rusya ve Esed rejiminin yaşam merkezlerine yönelik saldırılar gerçekleştirmesinin amacının daha fazla insan öldürmek olduğu ve bu sayede bölge halkını siyasi geçiş süreci dışında bir çözüme mecbur etmek olduğu vurgulandı.
