Birleşmiş Milletler (BM)’den bir yetkili, Esed rejimine bağlı güçlerin 35 kuşatma bölgesinden 21’inde insani yardım girişini engellemeye devam ettiğini söyledi. Rejim’den, kuşatma bölgelerine giden gıda ve ilaç yardımlarının dağıtımına müdahale etmemesini ve bu bölgelere girişi zorlaştırmamasını istedi.
BM Genel Sekreter Vekili Steven O’Brain, “Kuşatma ve açlık politikalarının bir silah gibi kullanılmaya devam etmesi kınanmayı hakediyor” derken, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkan Yardımcısı Muvaffak Nevrabiye de, “Esed rejiminin kuşatma altındaki bölgelere insani yardım girişini engellemesi savaş suçudur” ifadelerini kullanmıştı.
O’Brain, BM’nin Mayıs ayında, Suriye’deki ulaşılması güç 35 kuşatma bölgesine insani yardım kafilesi ulaştırma talebinde bulunduğunu, Rejimin ise sadece 14 bölgeye insani yardımların tamamının giriş yapmasını onayladığını, geri kalan bölgelere ise kısmi yardım girişine izin verdiğini belirtti. Suriye’ye giden insani yardım kafilelerinde bulunan tıbbi malzemelere el konulmaya devam edildiği bilgisini verdi. “Bize gelen son bilgilere göre, 592 bin 700 sivil kuşatma altında yaşıyor. Bu kuşatmaların çoğunu da Esed rejimi uyguluyor” şeklinde konuştu.
BM Yetkilisi Sözlerini Şöyle Sürdürdü;
“Bu yılbaşından beri pansuman malzemeleri, doğum malzemeleri ve olağanüstü durumlarda kullanılan serumlar gibi tıb malzemelerine el konulmaya devam edildi. Yardım kafilelerinden alınan tıbbi malzemelerin sayısı 150 bine ulaştı.”
Esed rejiminin BM temsilcisi Beşşar el-Caferi’nin, BM Yetkilisi O’Brain’ın, “Sözlerine dikkat etmediği”ne dair yaptığı açıklamaya cevap veren, ABD’nin BM Büyükelçisi Samantha Power, “Esed rejiminin insani yardım kafilelerinde bulunan, çocuklar için gönderilmiş süt ve ilaç malzemelerine el koymasına baktığımız da, rejim tarafından yapılan bu şikayetleri rejimin bizimle dalga geçmesi şeklinde değerlendiriyoruz” dedi.
Esed rejimi, 9 Mayıs’ta insani yardım kafilelerinin Şam’ın Dareyya kasabasına girişini engellemişti. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, bu durumun “kabul edilmez” olduğunu ifade etmişti. Uluslararası Kızıl Haç Örgütü, Esed rejiminin bu tavrını kınayarak üç buçuk yıldır amansız bir savaşın ortasında kalan Dareyya halkının durumun çok kötü olduğunu belirterek, her şeye muhtaç olduğunu kaydetmişti.
Öte yandan, BM Suriye Özel Temsilcisi Steffan De Mistura, önceki gün, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK)’da yaptığı konuşma sonrası, BM İnsani Yardım İşleri Müsteşarı Jan Egeland ile yaptığı ortak basın açıklamasında, “Başta insani yardım ve ateşkes konusu olmak üzere, sahada ilerleme kaydetmeliyiz” şeklinde konuşmuştu.
De Mistura, ayrıca, BMGK’nın, Cenevre müzakerelerinin yeni turunu mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirme niyetinde olduğunu fakat bunun 2-3 hafta içinde olabileceğini söylemenin mümkün olmadığını ifade etmişti.