Dış İşleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, “Suriye’de can kaybı artık inanılmaz boyutlara ulaştı. Biz maalesef bu mutabakatların kâğıt üzerinde kaldığını gözlemliyoruz” dedi.
Olağan basın toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bilgiç, Suriye’de Cenevre’de devam eden görüşmelerin 3. turunun da ertelendiğini belirterek şunları kaydetti;
“Bu çerçevede özellikle Suriye’de Lazkiye, Doğu Guta ve Halep’te çatışmaların durdurulması mutabakatı Rusya-ABD tarafından yenilendiğine ilişkin olarak Rusya’ya ABD tarafından bir duyuru yapıldı. Biz Suriye’de en başından beri bu şiddetin durması konusunda her türlü katkıyı sağlamaya devam ediyoruz. Suriye’de can kaybı artık inanılmaz boyutlara ulaştı. Biz maalesef bu mutabakatların kağıt üzerinde kaldığını gözlemliyoruz. Rusya saldırılarına devam ediyor, sivilleri katletmeye devam ediyor. Bu konuya ilişkin de zaten geçtiğimiz haftalarda bir hastaneye ve ayrıca mülteci kamplarına yapılan saldırılara ilişkin olarak bir basın açıklaması yaptık ve bunları kınadık. Bu tarz saldırıların insanlıkta yeri olamaz.”
Türkiye’nin temel hedefinin, gerçek anlamda tam bir ateşkesin hayata geçirilmesi olduğunu kaydeden Bilgiç, Esed rejiminin, siyasi geçişi tartışmaya dahi açmaya yanaşmadığını belirtti. Rusya Federasyonun, rejimi bu konuda var gücüyle desteklemeye devam ettiğini ifade ederek, “Bu durumda gerçekleşen özellikle çatışmaların durdurulması mutabakatının ihlali, kuşatmalar altındaki halkın aç bırakılması, özellikle sivillere yönelik saldırılar oldukça fazla sayıda artıyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin temel hedefinin siyasi dönüşüm sağlanması olduğunu dile getiren Bilgiç şu değerlendirmelerde bulundu;
“Bunun için de rejimin siyasi dönüşümü tartışmaya başlaması lazım. Rusya Federasyonu’nun da bu yönde adım atması lazım. Rusya, açık bir şekilde PYD’nin ve YPG’nin de bu müzakerelere dâhil olması gerektiğini söylüyor. Aslında Rusya’nın bu tavrı bir terör örgütüne destektir. Kürtleri, PYD’nin, YPG’nin ve PKK’nın temsil etmediğini herkes biliyor. Böyle bir düşünceyi savunmak bile orada Kürtlerin temsiliyetini azaltmak demek. Bu çerçevede Türkiye olarak PYD’nin bu masada olmaması gerektiğini her fırsatta söylüyoruz.”