Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization WHO), Suriye’nin, 5 yıldır devam eden savaş ve Esed rejiminin saldırıları yüzünden sağlık personelleri için dünya’nın en tehlikeli ülkesi haline geldiğini söyledi.
Örgüt tarafından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi;
“Suriye’deki sağlık personellerinin yaşadığı zorluklar, sadece saldırılarla sınırlı kalmıyor. Sağlık personelleri, doktorlar ve hasta bakıcıları, kuşatma altındaki bölgelere ilaç ve tıbbi malzeme ulaştırmakta da büyük zorluklarla karşı karşıya. İnsani yardımların kesintiye uğraması ve su gibi temel ihtiyaçların olmaması sağlık personellerinin işlerini yapmalarına engel oluyor. Suriye’de her yıl binlerce kişi hayatını kaybediyor. Bunun tek sebebi şiddet değil, Suriyelilerin yaşadığı ortam, sağlık malzemeleri ulaştırılamayacak kadar tehlikeli.”
WHO Ortadoğu Sorumlusu Alaaddin el-Ulvan, konuya ilişkin açıklamasında, “Uluslararası kararlar, sağlık personellerine yönelik saldırıları yasaklıyor, fakat savaşın tarafları bu kararlara kesinlikle uymuyor” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi gibi uluslararası kurumların, sağlık personellerinin korunması çağrılarına rağmen saldırıların devam ettiğini ifade eden el-Ulvan, “Bunu bir vakıa olarak kabul etmemiz gerekiyor. Saldırılar, sivilleri temel haklarından mahrum ediyor. Şiddet yoluyla insani çalışmaları boşa çıkarıyor. Ülkeye hakim olan şiddet, Sağlık müesseseleri ve sağlık alanındaki kalkınmayı uzun bir müddettir zayıflatıyor” ifadelerini kullandı.
Suriye Geçici Hükümeti Başkanı Cevad Ebu Hatab, daha önce yaptığı açıklamasında, Muhalefetin kontrolünde bulunan bölgelerdeki tbbı personel yoksunluğuna dikkat çekerek, şunları söylemişti;
“Özgürleştirilmiş bölgeler ihtiyaç duyulan doktorlardan yüzde 90, teknik hemşirelerden yüzde 91 oranında yoksun. Bölgede tıbbi cihazlar yok. Hastalık yüzünden ölenlerin sayısı, bombardıman yüzünden ölenlerin sayısından fazla. Bu bölgelerde bulunan doktorlar ya hapse atıldı, ya da hastanelerinin bombalanmasından korktukları için yurtdışına kaçtı.”
Açıklamasında, Esed rejimi ve Rusya’nın, Halep’te haftalardır devam ettirdiği hastaneleri hedef alan bombardımanlara da değinen Ebu Hatab, bu saldırıların bütün sivilleri bölgeden tehcir etmeyi hedeflediğini vurgulamıştı. “Sivillere sağlık hizmeti sağlanamaması Halep’ten kaçan binlerce kişinin sınıra yığılmasına sebep oldu. Eğer hastane yoksa okul yoksa insanlar neden varil bombalarının altında yaşasın ki ?” şeklinde konuşmuştu.
Savaş uçaklarının insanları her yerde hedef aldığını dile getiren Ebu Hatab, Halep’te, yeraltı hastanelerinin kurulması için yeterli lojistik imkan olmadığını, insanların bombardımandan kurtulmak için hastane ya da ev değiştirmenin faydasız olduğunu bildiklerini ifade etmişti.
Halep’te bulunan tıp personellerinin çok zor şarlarda çalıştıklarınını dile getiren Ebu Hatab, “Durum yetmişler ve altmışlara dönmüş gibi” değerlendirmesini yapmıştı.
Uluslararası toplumun hastane ve sağlık kuruluşlarına yapılan saldırılara tahammül etmesini de eleştiren Ebu Hatab, hastaneleri kimin bombaladığına dair “Açık delil” arayan uluslararası yetkililere, “Suriye’de, Esed rejimi ve müttefiklerinden başka kimsede savaş uçağı yok” hatırlatmasında bulunmuştu. Uluslararası toplumu, Esed rejimi ve Rusya’ya hastaneleri bombalamaya son vermeleri için baskı yapmaya davet etmişti.