Avusturya’nın başkenti Viyana’da, Esed rejiminin binlerce Suriyeliye yönelik tutuklama, işkence ve katliam suçlarına karşı çok sayıda dava dilekçesi verildi.
Dava taleplerinde, Esed rejimine bağlı güçlerin işkence, toplu katliam, tasfiye ve özgürlükten mahrum bırakma gibi savaş suçları ve insanlık karşıtı suçlar işlediği belirtiliyor.
Davalar, Suriye Yasa Araştırmaları Merkezi Başkanı Suriyeli Hukukçu Enver el-Benna ve Suriye Basın ve İfade Özgürlüğü Merkezi Başkanı Mazen Derviş’in katkılarıyla açıldı. Bununla birlikte, Viyana’daki yasal ve hukuki çabalara, Viyana Uluslararası Kanunları Uygulama Markezi ve Berlin’deki Avrupa İnsan Hakları ve Anayasal Haklar Merkezi de destek verdi.
Uluslararası İnsan Haklarını Uygulama Merkezi, konuya lişkin yayınladığı basın açıklamasında, “Viyana’da dava talebinde bulunan müştekiler, daha önce Esed rejimi hapishanelerinde işkence gördükten sonra bir şekilde kurtulmuş ve Avrupa’ya gelmiş kişilerden oluşuyor. Bu kişiler Avrupa’da adaleti bulabileceklerine inanıyorlar” ifadelerini kullandı.
Merkez, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Avusturya yargısının da tıpkı Almanya, Fransa ve İsveç yargısının yaptığı gibi Esed rejiminin Suriye’de işlediği savaş suçlarına karşı soruşturma açmasını bekliyoruz. Bu amaçla 16 Suriyeli kadın ve erkek Viyana Başsavcılığına, 28 Mayıs 2018 tarihinde, Esed rejimine bağlı 24 üst düzey yetkili hakkında dava talebinde bulunmuştur. Daha önce Almanya’da benzeri 4 dava açılan bu dava, Avusturya’da bir ilktir.”
Şam’ın doğusundaki Hareste beldesinde bulunan Hava Muhaberat Üssü’nde, 7 ay boyunca tutuklu bulunan ve bu süre içerisinde işkence gören davalılardan Henadi el-Rufai, “İşkenceler, münferit vakalar değildi. Binlerce Suriyeli kadın ve erkek hapishanelerde işkence gördü. Bu davayla az da olsa adaleti sağlamak istiyorum” dedi.
İşkence mağduru davacılardan Ahmed Halil ise Esed rejimine karşı barışçıl eylemlere katılması nedeniyle 3 ay boyunca Hava İstihbarat üssü’nde işkence gördükten sonra serbest bırakıldı.
Sezar belgelerinde görüntüleri yer alan işkence atında can vermiş 50’den fazla tutukluyu teşhis eden Halil, “Ölümden kurtulmuş biri olarak bunlara şahidim. İşkence suçlularından hesap sorulması için yürütülen hukuki mücadeleye katılmayı görevim olarak görüyorum” şeklinde konuştu.