Suriye Hamlesi Platformu adlı insani yardım ve insan hakları platformu, Birleşmiş Milletler (BM)’yi, Suriye’de Esed rejimi lehine tarafsızlığını kaybetmekle suçladı. Suriye’ye gönderilen insani yardımların yüzde 88’inin rejimin kontrolü altındaki bölgelere gönderildiğini ifade etti.
Özel sektörden 55 kuruluşu bünyesinde barındıran platform, BM’nin aynı zamanda, stratejik belgelerde Esed rejimine daha yumuşak davrandığını iddia etti.
Platform tarafından yayınlanan raporda, BM’nin Esed rejimi tarafından kuşatma altında tutulan bölgelere tartışmalı yardımlar gönderdiği belirtilerek, BM’nin kuşatma bölgelerini belirleme ve sınıflandırmada da başarısız olduğu ifade edildi. BM tarafından yönetilen insani yardım faaliyetlerinin, uluslararası kuruluşların insani ölçütlerini ihlal ettiği ve bu ihlallerin BM’yi taraf olma riskiyle karşı karşıya bıraktığı vurgulandı.
Raporu hazırlayan araştırmacılar, raporun hazırlanış sürecinde BM’ye bağlı olarak insani yardım alanında çalışan yaklaşık 50 çalışan ve yetkiliyle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdi. Bu kişilerin arasında, çalışmakta olan ve çalışmadan ayrılmış olan daha önce Suriye’nin başkenti Şam merkezli insani yardım faaliyetlerine katılmış kişilerde var.
Öte yandan, Suriye Hamlesi Platformu bünyesinde bulunan Suriye Evimiz adlı yardım kuruluşu müdürü Esad el-Aşiy, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “BM, ofislerinin Şam’da faal olmasından dolayı yardımların yüzde 88’ini Esed rejiminin kontrolündeki bölgelerde dağıttı. Özgürleştirilmiş bölgelere ise sadece yüzde 12’lik bir pay düştü” dedi.
El-Aşiy, bunun sebebinin ise Esed rejiminin devlet mekanizmaları aracılığıyla, BM’yi özgürleştirilmiş bölgelere giden yardım payının artırılması halinde Suriye’deki çalışanlarının lisanslarını yenilememekle tehdit etmesi olduğunu söyledi.
Yardımların nasıl dağıtılacağına BMGK’nın karar vermesine rağmen yaşananları gülünç olarak niteleyen el-Aşiy, kuşatma bölgelerine 122 yardım gönderme talebinden sadece birinin 2015 yılında kabul edildiğini sözlerine ekledi.
El-Aşiy, BM tarafından 2015 yılında yayınlanan bir rapordan örnek göstererek, BM’nin bu raporda Esed rejiminin baskılarına boyun eğerek, raporda yer alan “kuşatma bölgeleri” ibaresini, “ulaşılması güç bölgeler” şeklinde değiştirdiğini ve bu iki tanımın BM nezdinde farklı tanımlar olduğunu ifade etti.