Suriyeli aktivistler, sosyal dayanışma derneği “Avaaz” aracılığıyla, dün, Esed rejiminin pasaport işlemleri üzerinden diasporadaki Suriyelileri kullanma girişimlerinin sonlandırılması amacıyla bir kampanya başlattı.
“Suriye Büyükelçiliklerinin diasporadaki Suriyeli mültecilere eziyetlerini durdurun” başlığıyla başlatılan kampanyada, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri, BM Güvenlik Konseyi (BMGK), 5 Daimi BMGK Temsilcisi ülkeler ve BM Genel Kurulu üyesi ülkelere, diasporadaki Suriyeli mültecilerin pasaport işlemleri için gittikleri büyükelçiliklerde karşılaştıkları provokasyonlara çözüm bulma çağrısı yapıldı.
Kampanya kapsamında, BM, BMGK ve daimi üye ülkelerin temsilciliklerine gönderilen dilekçede, “Şam’daki emrivaki yönetim, tehcir etmesine rağmen Suriyelilere karşı savaşını sürdürüyor ve onlara karşı aşağılama, yağma ve hak ihlallerini sürdürüyor. Suriye’de bulunan Suriyelilere yönelik savaş suçları işliyor” ifadelerine yer verildi.
Dilekçe şu cümlelerle devam ettirildi;
“Suriye’deki azgın yönetimin halka karşı işlediği suçları hepiniz bilmektesiniz. Size işkence altında ölen on binlerce Suriyeliyi hatırlatmamıza ihtiyaç duymadığınıza inanıyoruz çünkü elinizde buna dair binlere belge var. Suriye şehirlerine yağan varil bombalarını ve düzenlenen kimyasal saldırıları da hatırlatmayacağız çünkü bunların savaş suçu ve insanlık karşıtı suç olduğunu çok iyi biliyorsunuz.”
Milyonlarca Suriyelinin, bombardıman ve katliamlar yüzünden yurtdışına kaçmak zorunda kaldığına vurgu yapılan dilekçede, şu ifadeler yer aldı;
“Yurtdışındaki Suriyeliler, periyodik aralıklarla pasaportlarını yenilemeye ihtiyaç duymaktadır. Esed rejimi ise pasaport konusundaki alternatifsizliğini elinden geldiği kadar Suriyelileri provoke etmek ve onların paralarını almak için kullanıyor. Esed rejimine ait büyükelçiliklerde en basit insan insan haklarına riayet edilmemekle birlikte pasaport başvurusuna gelenler provoke ediliyor. Büyükelçiliklerin muameleleri ile Suriye’deki rejime bağlı istihbarat birimlerinin halka karşı muameleleri arasında hiçbir fark yok.”
Suriyelilerin büyükelçiliklerde karşılaştıkları provokasyon ve hakaretlerin son bulması için bazı tavsiyelere yer verilen dilekçede, BM’nin Suriyelilere bulundukları ülkelerle işbirliği içinde geçici ikamet hakkı verilmesi talep edildi.
Dilekçede, son olarak, BM’ye Suriye krizine adil bir çözüm bularak uluslararası kararlar çerçevesindeki siyasi çözüm sürecinin gerçekleşmesini sağlama çağrısı yapıldı.