Suriye halkı, geçici ve kısmi ateşkesin yürürlüğe girmesinden sonra, devrimin başlangıcında Cuma namazı sonrası yaptığı rejim karşıtı barışçıl protesto gösterilerine Suriye genelinde yeniden başladı. Yapılan protesto gösterilerinde halk, diktatör ve zalim olarak nitelediği Esed rejiminin yıkılmasını talep etti.
Sokaklara çıkarak gösteri yapan halk, attığı sloganlar ve taşıdıkları dövizlerle devrim hareketini, Esed rejimine indirilecek son darbe olan rejimin düşürülmesi ve Suriye halkının kendi ülkesinde, onuruyla, özgür, eşit ve adil bir düzende yaşayana kadar sürdüreceğini ifade etti.
Halep, İdlib, Hama, Humus ve Şam kırsalında sokaklara çıkan halk, Cuma namazı sonrası devrim bayrakları taşıyarak devrimin başlangıcında atılan; ‘’Halk rejimin düşmesini istiyor’’, ‘’Suriye bizimdir, Esed ailesinin değil’’, ‘’Suriye halkı birdir’’ sloganlarıyla rejim karşıtı barışçıl gösteriler düzenledi.
Gösterilere katılan halk, ayrıca, kuşatma altındaki bölgelerden kuşatmaların kaldırılması ve İran tarafından Suriye’ye gönderilen mezhepçi militanların Suriye’den sökülüp atılması için Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)’ya silah desteği sağlanmasını talep etti.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Siyasi Kurul Üyesi Suheyr el-Attasi, daha önce yaptığı açıklamasında, barışçıl gösterilerin Suriye devriminin başlangıç şekli olduğunu, fakat Esed rejimi ve rejimin güvenlik birimlerinin barışçıl gösteriler yapan halka uyguladığı devlet terörünün ordu da bölünmeler yaratarak asker ve komutanları, sivilleri korumak için göstericilerin saflarına katılmaya mecbur ettiğini ifade etmişti.
Attasi açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı;
“Suriye halkı işte budur, Suriye halkının devrimi işte budur. Bu barışçıl yöntem, halkın Esedin terör rejimine karşı alternatifidir. Suriye, insanlık tarihi içinde binlerce yıla dayanan bir kültüre sahiptir. Esed rejimi ve Hizbullah’tan DAEŞ’e kadar onun mezhepçi terörist militanları, bu gerçeği manipüle etmeye güç yetiremeyecektir.”