Suriye Basın Özgürlüğü Merkezi, bugün yayınladığı raporda, Esed rejimi ve destekçilerinin Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib gerginliği azaltma bölgesine yönelik sistematik bombardımanlarının gazetecilere yönelik ihlallerin temel sebebi olduğunu belirtti.
Esed rejimi ve Rusya’ya bağlı kuvvetlerin geçtiğimiz ay düzenlediği saldırılarda 2 gazeteci yaşamını yitirmişti.
Suriye Basın Özgürlüğü tarafından konuya ilişkin yayınlanan raporda, rejim ve destekçilerinin İdlib’e yönelik bombardımanlarını artırmasının gazetecilere yönelik siyasi baskıları artırarak, Suriye’nin bazı bölgelerinde güvenliğin kaybolmasına sebep olduğu ifade edildi.
Gazetecilere yönelik ihlallerin Hama kırsalında yoğunlaştığına işaret edilen raporda, gazeteci Emced Hasan Bakir’in görev başındayken rejim kuvvetleri tarafından vurularak öldürüldüğü, Tarık Abdulaziz el-İbrahim ve Abdulaziz Burhan Necm adlı iki gazetecinin ise rejim güçleri tarafından düzenlenen top ateşi saldırılarında yaralandığı kaydedildi.
İdlib’de ise geçtiğimiz ay, gazetecilere yönelik bir dizi ihlal gerçekleşmişti. İdlib kırsalında kimliği belirsiz kişilerce döşenen bir mayının patlaması sonucu Ömer el-Dimeşki adlı bir gazeteci yaşamını yitirmişti.
Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kentine bağlı Kamışli beldesinde, yanan ziraat alanlarını görüntüleyen Muhammed Tevfik el-Sağir de, PYD’ye bağlı militanlar tarafından alıkonulmuştu.
Suriye Basın Özgürlüğü Merkezi, raporunda, gazetecilere yönelik ihlallerden sorumlu olanlardan Dünya Basın Hakları Bildirgesi’nin 19. maddesi çerçevesinde hesap sorulmasını talep etti.
Dünya Basın Özgürlüğü Bildirgesinin 19. maddesi, şu şekilde; “Her insan düşüncelerini ifade etme hakkına sahiptir. Bu hak, insanların görüşlerini herhangi bir müdahaleye maruz kalmadan ifade etmesini de kapsamaktadır. Herhangi bir vesileyle haber almak ve haber hazırlamak da bu hak dahilindedir. Bu hakka coğrafi sınırlama getirilemez.”