Suriye Basın Özgürlüğü Merkezi’ne bağlı Suriye Gazeteciler Birliği’nin bu sabah yayınladığı rapora göre, Esed rejimi Temmuz ayında da Suriye’de gazetecilere yönelik en fazla ihlali gerçekleştiren taraf oldu. Rejim, gazetecilere yönelik 3 ihlalden sorumlu olurken, Rusya ve Heyet Tahriru’ş Şam (HTŞ) birer ihlal gerçekleştirdi.
Raporda, Temmuz ayı boyunca gazetecilere yönelik 5 ihlal tespit edildiği bilgisi verilirken, bu ihlallerin en önemlilerinin Esed rejimi tarafından bir gazetecinin işkence altında öldürülmesi ve bir gazetecinin de Rusya tarafından düzenlenen bombardımanda hayatını kaybetmesi olduğu kaydedildi.
Meslek hayatında Wisam el-Dimaşki adıyla bilinen Humus doğumlu gazeteci ve aktivistin Esed rejimine ait hapishanelerinde işkence altında öldürüldüğüne işaret edilen raporda, Suriye Sivil Savunma Örgütü’ne bağlı olarak gönüllü çalışan İdlibli gazeteci Enes Abdulmecid el-Diyab’ın ise Rusya’ya bağlı kuvvetlerin Han Şeyhun beldesine yönelik bombardımanlarında hayatını kaybettiği aktarıldı.
Raporda, Esed rejimine bağlı kuvvetlerin geçtiğimiz ay bir gazeteciyi tutukladığı, HTŞ’nin ise Suriye Gazeteciler Birliği üyesi bir gazeteciyi bir hafta alıkoyduktan sonra serbest bıraktığı belirtildi.
Raporda, ayrıca, Suriye’de gazetecilere yönelik ihlaller gerçekleşmesinin en önemli nedeninin Esed rejimi ve Rusya’ya bağlı kuvvetlerin 3 ayı aşkın bir süre boyunca İdlib ve Hama kırsallarına yönelik düzenlediği askeri operasyonlar olduğu vurgulandı.
Esed rejimi kontrolündeki bölgelerde basına yönelik baskıların arttığına dikkat çekilen raporda, son tutuklamalarla birlikte, 2011 yılından bu yana rejim tarafından alıkonulan gazeteci sayısının 452’yi bulduğu ve bunlarının 33’ünün işkence altında öldüğü ifade edildi.
Rapora göre, Halep’in 3 ihlalle gazetecilere yönelik en fazla ihlalin görüldüğü kent olurken, başkent Şam ve İdlib’de de bir ihlal görüldü.
Suriye Gazeteciler Birliği tarafından yayınlanan raporda, son olarak, basın özgürlüğüne saygı duyulması, gazetecilerin korunması ve ihlallerden sorumlu olanlardan hesap sorulması talep edilirken, “Her bireyin düşüncesini ifade etme hakkı vardır. Bu hak, herhangi bir müdahale olmaksızın farklı insanların görüşlerini de almayı, bu görüşleri analiz etmeyi ve sınırlama olmaksızın yayınlamayı da kapsamaktadır” şeklindeki uluslararası insan hakları bildirgesinin 19’uncu maddesine uyma çağrısı yapıldı.