Esed rejimine ait savaş uçaklarının İdlib kırsalında yaptığı hava saldırısında 10’u aşkın sivil hayatını kaybetti, çok sayıda sivil yaralandı. Savaş uçaklarının, daha sonra sivil yaşam merkezlerine yönelik yoğun saldırılar gerçekleştirmesi üzerine ölü sayısı 20’ye, yaralı sayısı 35’e yükseldi.
Rus savaş uçakları ise, İdlib’in Eriha kasabasında, Suriye Kızılayı’na bağlı bir binayı hedef aldı. Saldırıda 13 kişi yaralandı. Rejime ait savaş uçakları da, yine Eriha’da bir dispanser’i vurdu. Saldırıda 2 kişi hayatını kaybederken 8 kişi yaralandı. İdlib’in Maarret el-Mısrin kasabasına yapılan hava saldırısında rejim güçleri sivil binalara uluslararası kanunlarca yasaklanan misket bombalarıyla saldırıdı. Saldırıda çok sayıda sivil hayatını kaybetti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), dün, Suriye’de sivillere yönelik saldırılara ilişkin bir bildiri yayınlamıştı. Bildiride, Suriye’de son dönemde siviller, sağlık kuruluşları ve diğer sivil kurumlara yapılan saldırılardan “büyük öfke” duyulduğu kaydedilerek bu saldırıların “savaş suçu” olarak değerlendirilebileceği vurgulanmıştı.
BMGK Başkanı tarafından okunan bildiride, “BMGK üyeleri, Suriye’de BMGK’nın 2268 sayılı kararıyla desteklediği ateşkese yönelik ihlallerden dolayı derin kaygı duymaktadır” denildi.
BMGK’nın tüm taraflardan, uluslararası kanunların gerektirdiği gibi, siviller ve silahlı güçler arasında ayrım yapmamasını istediğine dikkat çekilen bildiride, “Sivillere ve sivil hedeflere yönelik bombordımanların durudurulması” talep edilmişti.
Suriye halkının korunması hususundaki önceliğin Suriye hükümetine ait olduğu belirtilen bildiride, “BMGK tarafından Suriye’ye ilişkin alınan 2139 (2013), 2165 (2014), 2191 (2014), 2258 (2015) ve 2286 (2016) sayılı, silahlı mücadelelerde sivilleri gözetmeye ilişkin kararları’nın tam olarak uygulanması” çağrısı yapılmıştı.
ABDli Senatör Bob Corcer’da, Rusya ve ABD arasında varılan ateşkesin başarısız olması durumunda Suriye’de uçuşa yasak bölge uygulamasının hayata geçirilebileceğini söylemişti.
Corcer, yaptığı basın açıklamasında, “Suriye’deki durumu olumlu etkilemek için birçok fırsatı kaybettik” diyerek, “Türkiye’nin önerisinin uygulanması, Suriye’deki problemlerin çözümü üzerine varılan anlaşma devam ederse belki mümkün olabilir” ifadelerini kullanmıştı.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) ve Yüksek Müzakere Kurulu (YMK) Üyesi Georghe Sabra, daha önce yaptığı bir açıklamada, “Ateşkes ihlallerini araştıracak bir kommisyon kurulup, Suriye’deki insani durum çalışmaları tamamlanmadan ve BMGK’nın 12,13 ve 14. maddeleri uygulanmadan müzakerelere dönüş yok” demişti.
Muhalefetin ne istediğine de değinen Sabra, şu ifadeleri kullanmıştı;
“Siyasi çözüm çalışmaları için atılması gerekli adımları belirleyecek bir yol haritası belirlenmeli. Bu yol haritasında Geçici Yönetim Kurulu yakın zamanda kurulmalı. De Mistura, yol haritasını çalışma takvimiyle birlikte ortaya koymalı. Biz toplantıda bulunanlara sahada olan hakikatleriolduğu gibi söyledik. Açıklama ve kararların yeterli olmadığını anlattık. Bizim isteğimiz, sahada ateşkesi güvence altına alacak çalışmaların yapılmasıdır.”