Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Esed rejimine bağlı güçlerin Suriye’nin başkenti Şam yakınlarındaki Duma kasabasına yönelik, 7 Nisan günü düzenlediği kimyasal saldırıya dair görgü tanıklarının ifadeleriyle örtüşen görüntülü kanıtları ortaya çıkardı.
SNHR tarafından yayınlanan raporda, Duma’da bulunan silahlar ile Esed rejiminin elindeki silahlara ilişkin bir karşılaştırma yapılarak, Duma’ya yönelik kimyasal madde yüklü patlayıcı varillerle 300 metre aralıkla iki saldırı gerçekleştirildiğini belirlendi.
Rapora göre, birinci saldırıda 15 kişi nefes darlığı çekti. İkinci saldırıda ise 12’si çocuk, 15’i kadın olmak üzere 41 kişi solunum yetersizliğinden ölürken, 550 kişi de yaralandı.
Duma’ya yönelik saldırının sivilleri Rusya’nın şartlarını kabul etmeye zorlamayı hedeflediğine işaret edilen raporda, rejim güçlerinin daha sonra yaşananlarla bu hedefine ulaştığı değerlendirmesi yapıldı.
Raporda, saldırıya ilişkin olarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK), kimyasal silahlar ve 2118 sayılı kararın tartışıldığı toplantıdan 72 saat sonra gerçekleşmesi ve ABD’nin, 4 Nisan 2017 tarihinde İdlib’in Han Şeyhun kasabasını hedef alan kimyasal saldırıdan sonra rejimi cezalandırmak için Humus’taki Şueyrat askeri havaalanını bombalamasının yıldönümünde düzenlenmesi gibi verilere dikkat çekilerek, rejimin bu saldırıyla uluslararası topluma mesaj gönderdiği vurgulandı.
Esed rejiminin Han Şeyhun saldırısından sonra 13 kimyasal saldırı daha gerçekleştirdiğine ve uluslararası güçlerin askeri operasyonlarının rejimi kimyasal silahtan vazgeçirmeye yermediğine işaret edilen raporda, “ABD, İngiltere ve Fransa, rejimi kimyasal silahtan vazgeçirmek için askeri operasyon düzenledi. Bu operasyondan sonra kaç kimyasal saldırı daha göreceğiz?” sorusuna yer verildi.
Raporda, rejim güçlerinin Suriye topraklarına yönelik toplamda 216 kimyasal saldırı düzenlediği ve bu saldırılarda bin 461 kişinin öldüğü ifade edildi. Söz konusu saldırıların 183’ünün 2118 sayılı, 114’ünün 2209 sayılı ve 58’inin 2235 sayılı uluslararası kararlardan sonra meydana geldiği kaydedildi.
Rejimin düzenlediği kimyasal saldırılardan Rusya’nın da sorumlu olduğuna değinilen raporda, “BMGK’nın daimi üyesi Rusya, saldırının sorumluluğundan kaçmak için defalarca yalan söyledi. Rus yetkililerin açıklamaları, rejimin felaketlere yol açan kimyasal saldırılarını aklama amacı güdüyordu” ifadelerine yer verildi.