Suriye Yüksek Müzakere Kurulu (YMK) üyeleri, dün akşam, 73. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısı için gittikleri ABD’nin New York kentinde, Avrupalı yetkililerle önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerde, Suriye’de son siyasi ve saha gelişmeleri ele alındı.
YMK Başkanı Nasır el-Hariri, Danimarka Parlamentosu yetkilileriyle gerçekleştirilen toplantıda, YMK’nın Suriye krizine dair çözüm vizyonuna ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Suriye halkının özgürlük ve onur taleplerini gerçekleştirmeyi istediklerini belirten Hariri, diktatörlük ve terörden kurtulmanın ardından Suriye’de demokratik bir düzen kurmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Esed rejimi ve müttefiklerinin Suriye halkının çıkarlarının aksine kendi çıkarlarını öncelediğine dikkat çeken Hariri, rejim ve müttefiklerinin Suriye’de insani krize sebep olan şiddet yöntemini iktidara tutunmak için kullanmayı sürdürdüğünü kaydetti.
YMK heyeti, daha sonra İsveç Dışişleri Bakanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü Anna Karen Anstrom ile görüşerek, İdlib’deki son gelişmelere dair bilgi verdi. Hariri, bu süreçte BM’nin Suriye halkının taleplerini gerçekleştirecek bir siyasi çözüm için üzerine düşeni yapması gerektiğine işaret etti.
Hariri, Suriyelilerin ülkelerinden kaçmasının asıl sebebinin Esed rejiminin şiddet yöntemleri olduğunu belirterek, bazı tarafların siyasi çözümü göz ardı ederek, rejimin iktidarda kaldığı bir ortamda uygun şartlar oluşturulmaksızın mültecilerin dönüşünü gündeme getirmek istediklerini vurguladı.
New York’taki temaslarını sürdüren YMK heyeti, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Sorumlusu Fedherica Mogherini ile bir toplantı düzenledi. YMK Başkanı Hariri, bu toplantıda gerçekleştirdiği konuşmada, Anayasa komitesinin Suriye’de tarihin daha önce görmediği bir drama sebep olan bir rejimin yer almayacağı siyasi geçiş sürecine açılan kapı olduğunu ifade etti.
Konuşmasında, Türkiye ve Rusya arasında varılan İdlib anlaşmasının sağlamlaştırılması için bütün tarafların el ele vermesi gerektiğini dile getiren Hariri, BM Genel Kurulu’nda Suriye’ye özel bir oturum gerçekleştirilmesini talep eden AB’nin çabalarından övgüyle bahsetti.