Suriyeli devrimci ve muhaliflerin katılımıyla gerçekleştirilen Riyad konferansı çerçevesinde oluşturulan Yüksek Müzakere Heyeti, Cenevre görüşmelerine katılacağını duyurdu. Heyet yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumdan gerekli garantileri aldığını ifade etti.
Yüksek Müzakere Heyeti yaptığı açılamada, “Birleşmiş Milletler heyeti ile yaptığımız görüşmelerde diğer taraftan aldığımız yeni haberler çerçevesinde siyasi sürece katılma kararı aldık” ifadelerine yer verdi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı;
“Müzakere sürecine başlamak için uluslararası taahhütler ve insani taleplerin uygulanması için katılım kararı alınmıştır. Bu vesile ile gerekli bütün yetkilere sahip bir Geçiş Süreci Yönetim Kurulu oluşturularak siyasi sürecin hayata geçirilmesi istenmektedir.”
Açıklama şu şekilde devam etti;
“Yüksek Müzakere Heyeti, kardeş ve dost ülkelerin desteğini görüşmüştür. Özellikle Suudi Arabistan Dış İşleri Bakanı Adil Cubeyir’in dün yapılan görüşmede; Suudi Arabistan’ın Yüksek Müzakere Heyeti’nin kararını desteklediğini ifade etmesi cesaret verici olmuştur.”
Açıklamada ayrıca şu noktalara vurgu yapılmıştır;
“Amerika Birleşik Devletleri Dış İşleri Bakanı John Kerry, ülkesinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nun (BMGK) 2254 sayılı kararını desteklediğini belirtmiştir. Karar çerçevesinde Suriye’nin çeşitli kentlerine yönelik kuşatmaların bitirilmesi, tutukluların serbest bırakılması, kentlere yönelik rast gele bombardımana son verilmesi gibi insani hususlara vurgu yapılmaktadır. Kerry, ülkesinin, gerekli bütün yetkilere sahip bir Geçiş Süreci Yönetim Kurulu oluşturularak siyasi sürecin hayata geçirilmesini desteklediğini ifade etmiştir.”
Açıklama şu ifadeler ile son bulmuştur;
“Kardeş ve dost ülkelerin dış işleri bakanlarının verdiği desteğin görülmesi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin, özellikle BMGK’nın 2254 sayılı kararının 12. ve 13. maddelerinde ifade edilen, insani taahhütlerin yerine getirileceğine dair destek vereceklerine dair yazısı bir hayli etkili olmuştur. Bunun yanında Suriye Özel Temsilcisi Steffan De Mistura’nın cevabi mektubu da bir hayli önem arz etmiştir.”