Suriye Muhalif Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) Genel Sekreteri Yahya Mektebi, uluslararası toplumu Esed rejiminin korkunç muamelesine maruz kalan Suriyeli tutuklulara yönelik sorumluluğunu yüklenmeye çağırdı. Serbest bırakılmaları ve güvenliklerinin temini için bütün imkanların seferber edilmesi gerektiği belitti.
Mektebi, özellikle, sivil ve siyasi tutukluların Hama Merkez Hapishanesinde isyan çıkardığı, bun müteakip “düzeni korumu birliğinin” bölgeye intikal ettiği yönündeki haberlerden sonra konunun daha dikkatli ele alınmasını gerektiğini ifade etti.
SMDK Sekreteri sözlerini şunları söyledi;
“Hapishane müdürünün oluşturduğunu müfrezenin tutuklulara yönelik uyguladığı sürekli baskı neticesinde oradaki kötü durumu kimse tasavvur edemez. İşkence, aç bırakma, münferit cezası gibi uygulamaların olağan hale gelmesi, tutukluları isyana teşvik etmiştir.”
Mektebi sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Esed rejimin verdiği hiçbir söze güvenmenin itimat etmek imkanı yoktur. Esed rejimi ve tutuklular arsında devam eden müzakerelerde rejim güven vermemektedir. Çünkü rejimin sicili verdiği sözlere ihanetlerle doludur.”
Konuya ilişkin hususlarda faaliyet gösteren uluslararası insan hakları örgütlerine sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapan Mektebi, en başta Kızıl Haç temsilcilerinin Hama Merkez Hapishanesinin ziyaret ederek, oradaki tutuklarının durumuna ilişkin yerinde inceleme yapması gerektiğini söyledi. Bunun yanında uluslararası örgütlerin rejimin elindeki tutukluları yerinde ziyaret ederek, mahkumların maruz kaldığı gayrı insani ve gayrı hukuki durumu tespit etmesi gerektiğini ifade etti.
Mektebi, Esed rejiminin aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların da bulunduğu 200 binden fazla Suriyeliyi tutukladığını kaydederek, bu kişilerin dört yıldır insanın tahammül sınırlarını aşan koşullarda yaşadığını belirtti.
SMDK, çeşitli vesilelerle uluslararası topluma ve insan hakları konusunda çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarına seslenerek konuya ilişkin harekete geçmesi çağrısında bulunmuştu. Ancak Esed rejiminin şiddetine maruz kalan Suriye halkına karşı gerekli adımlar bir türlü atılmadı.