Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Genel Sekreteri Abdulilah Fahd, uluslararası toplumdan, Esed rejiminin halkı tehcir etme ve demografik değişim gerçekleştirme politikasından vazgeçirilmesi için adım atmasını talep etti.
Fahd, Esed rejiminin, Şam ve Humus civarında halkı göçe zorladığını ifade ederek, Esed rejimi ve yardımcılarının durdurularak halkın kendi yurdunda yaşamasının garanti altına alınması gerektiğini ifade etti. Kuşatma altındaki halka acilen insani yardım ulaştırılması gerektiğinin altını çizdi.
“Uluslararası Toplum, Görmüyor, Duymuyor ve Konuşmuyor: el-Vaır Semti Örneği” başlığı altında el-Kabs gazetesi için kaleme aldığı yazısında Hums kentindeki el-Vaar semtinde 75 bin sivilin yaşadığı sıkıntılara değinen Fahd şunları ifade etti;
“Esed rejimi üç aydır el-Vaır semtini şiddetli bir şekilde kuşatmakta, Ruslar ise kenti havadan hedef almaktalar. Saldırılarda Napalm bombası ve misket bombası gibi uluslararası hukuka göre yasak olan bombalar kullanılıyor. Bütün bunlara rağmen on binlerce sivil evlerini terk etmeyerek kentte yaşamanı sürdürmekte ısrar ediyor.”
Fahd, makalesini şöyle sürdürdü;
“Esed rejimi, kuşatma ve öldürme de dâhil bütün imkânları kullanarak halkı göçe zorluyor. Ayrıca uluslararası hukuka göre yasak olmasına rağmen bölgesel ateşkes dayatıyor. Açıkçası bu bölgesel ateşkesi zorunlu göçün kisvesi olarak kullanıyor. Esed rejimin bölgesel ateşkes uygulamasına izin verilmesi uluslararası hukuk ve uluslararası sistem için bir kara lekedir. Esed rejimi, sivillere yönelik olarak yasaklanmış kimyasal silahlar kullanmakta, suç işlemeye devam etmektedir.”
Makalesinin devamında, Suriye halkının çektiği sıkıntılara son verecek bir siyasi çözüm için gerekli adımların atılması gerektiğini ifade eden SMDK Genel Sekreteri, “Suriye halkı özgür ve onurlu bir hayat yaşamak isteğini dile getirdi. Yeryüzündeki şer odaklarının hiç birinin Suriye halkının iradesini kıramayacaktır” ifadelerini kullandı.
Fahd, makalesini şu şekilde sonlandırdı;
“Esed rejimin göçe zorlama ve benzeri işlediği suçların tekrarlanması kabul edilmez. Ancak uluslararası toplumun Esed rejimin işlediği suçlar karşısında sessizliğini koruması, en basitinden, Suriye’de siyasi çözüme ulaşmak için sarf edilen uluslararası çabaya zarar vermektedir.”