Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BM Suriye Özel Temsilcisi Stefan de Mistura’nın önerdiği “sığınmacıların Kobani’de IŞİD’e karşı mücadele için silahlandırılmasının mantık dışı olduğunu belirterek, “Savaştan kaçan Suriyeli sivillerin yeniden savaşa gönderilmesi ve Türkiye’nin bu kişilere silah vermesi mümkün değil. Sığınmacıların gönderilmesi savaş suçudur ve yeni acıların yaşanmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Uluslararası koalisyonun, terörle mücadeledeki stratejisini eleştiren Çavuşoğlu, hava saldırılarının IŞİD’i durdurmada başarısız olduğunu ve bölgeye uygulanan stratejinin genişletilmesi gerektiğini söyledi.
SMDK Sözcüsü Salim el-Mislat, daha önce yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyona katılmak için öne sürdüğü şartlara ilişkin, “Aslında bunlar şartlar değil, bölgede yürütülen terörle mücadelede temel ihtiyaçtır” demişti.
SMDK’nın bu açıklaması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’nin uluslararası koalisyona katılması için tampon ve güvenli bölge oluşturulması ile Suriye ve Iraklı ılımlı gruplara terörle mücadele eğitimi verilmesi şartlarını öne sürmesinin ardından gelmiş, Başbakan Ahmet Davutoğlu da Amerikan CNN televizyonuna verdiği demeçte, bölgede terörü üreten en büyük etkenlerden birinin Esed rejimi olduğunu belirterek, “Esed rejimini de hedef alan kapsamlı bir strateji çerçevesinde IŞİD’e yönelik müdahalede kara gücünü kullanabiliriz” demişti.
Esed teröründen yalıtılmış bir terörle mücadele anlayışının anlamsız olduğunu ifade eden Mislat, “Çünkü Esed rejimi ve onun şiddet politikaları, bu tür terörist ve aşırı grupların ortaya çıkmasına neden olan teşvik edici güçtür. Ve yönetimde kalmaya devam etmesi, farklı isimler altında olsa da gelecekte bu türden aşırı grupların ortaya çıkmasına yardımcı olacaktır” ifadesini kullanmıştı.
Terörle parça parça mücadele etmenin Suriyelilerin çıkarına hizmet etmeyeceğini kaydeden Mislat, bunun aynı zamanda bölgedeki komşu ülkeleri doğrudan tehdit ettiğini kaydetmişti.