İngiltere merkezli The Economist dergisinin Haziran sayısında yayımlanan analizde, Suriye diktatörü Beşşar Esed, bir mafya liderine benzetilerek, “Ülkede çalacak bir şey bırakmadı. Şimdi de tam bir mafya lideri gibi hareket ediyor” ifadeleri kullanıldı.
Analizde, Beşşar Esed’in bölgedeki yolsuz liderlerden biri olduğuna işaret edilirken, “Ancak bölgedeki hiçbir lider Beşşar Esed kadar kendi ülkesini yağmalamadı. Esed, ülkeyi adeta boşalttı. Rejimi ise halkını etini kemirip, iyi olan herşeyini yağmalıyor” cümlelerine yer verildi.
Suriye’de, rüşvetin had safhaya ulaştığına ve rüşvet vermek istemeyen bir çok kişinin 251 numaralı askeri güvenlik şubesinde gözaltına alındığına dikkat çekilen analizde, Esed’in petrol, doğalgaz ve elektrik enerjisinden bir servet inşa ettiği kaydedildi.
Analizde, Esed rejiminin kontrolü altında yaşayan insanların elektriksiz yaşamını sürdürdüğüne dikkat çekilirken, rejimin elektrik kaynaklarını Lübnan’daki aracıları üzerinden dolarla sattığı belirtildi.
The Economist dergisinde yayımlanan makalede ayrıca, terör örgütü Hizbullah militanlarının savaşta rejime verdikleri destek karşılığında ödül olarak yakıt aldıkları ve rejimin ülkeyi terk etmek isteyenlere fahiş fiyatlarla pasaport satarak buradan da gelir elde ettiği değerlendirmesi yapıldı. Bununla birlikte, Esed rejiminin en büyük gelir kaynağının uyuşturucu olduğunun altı çizildi.
Öte yandan, The Economist dergisinde yayımlanan analize dair değerlendirmeler yapan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Siyasi Kurulu üyesi Behcet el-Attasi, analizin Esed rejimi tarafından yıllarca Suriye halkına karşı uygulanan savaş suçlarının bir panoraması olduğunu söyledi.
Esed rejiminin çok geniş ölçekte yolsuzluk ve savaş suçlarına imza attığına işaret eden Attasi, daha önce The Guardian gazetesi tarafından görüntüleri ortaya çıkarılan rejim militanlarının Şam’daki Tedamun mahallesinde 2013 yılında işlediği katliam ve Sezar belgeleri başta olmak üzere, rejim tarafından kimyasal silah kullanımına kadar varan savaş suçlarının ispat edildiğini hatırlattı.
Attasi, BM ve uluslararası toplumun Esed rejiminden hesap sormak için harekete geçmesi gerektiğine vurgu yaptığı değerlendirmesinde, Suriye’de halkın özgürlük, adalet ve demokrasi taleplerini gerçekleştirecek bir siyasi geçiş sürecinin hayata geçirilmesini talep etti.