Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu(SMDK), uluslararası koalisyona seslenerek, Birleşmiş Milletler’in (2128) sayılı kararına göre harekete geçmesini, Esed rejimine 1. Cenevre konferansının 6 maddesini uygulaması yönünde baskı yapmasını istedi.
1.Cenevre konferansında “ geçiş sürecini denetleme heyeti oluşturulması ve Esed rejiminin, Esed rejimi ile hiçbir ilişkisi bulunmayan bir geçiş hükümetine yönetimi devir etmesi” gerektiği belirtilmişti.
SMDK tarafından bu gün yapılan açıklamada şunlar kaydedildi;
“ SMDK, dost ve kardeş ülkelerden, Esed ve IŞİD terörü ile mücadelede aktif rol almasını istemektedir. Hizbullah ve Suriye topraklarına dışardan giren terör grupları suçlu ilan edilmelidir. Terör ile mücadele eden bütün askeri ve siyasi taraflar desteklenmelidir. Çeşitli terör gruplarından kurtarılan bölgelerdeki otorite boşluğunun ortadan kaldırılması için strateji belirlenmelidir.”
Açıklamada şunlar ifade edildi;
“ İnsani dram yaşanan bölgelere gönderilen insani yardımlar artırılmalıdır. Suriyeli mülteciler kurumuna desteğin azaltılması yönünde ortaya atılan düşünceler, Suriyeli mültecilerin yaşadığı dramın artacağını gösteren kötü yönde işaretlerdir.”
Açıklama şu şekilde devam etti;
“ BM’nin 15 Ağustos 2014 tarihinde aldığı 2170 sayılı karar, terörle mücadele önemli bir adımdır. Ancak Esed rejimini ve onu destekleyen Suriye’ye dışardan gelen terörist milis gruplarını içermediği için yetersizdir. Bölgede terörle mücadelenin olmazsa olmazı Esed rejimi ve bu milis birliklerle mücadele edilmesidir.”
Şam âlimlerinin verdiği fetvalar ve yaptığı açıklamalarla terörle mücadeleye önemli katkılar sunduğu belirtilen açıklamada şunlara yer verildi;
“ Terörle mücadelede askeri operasyonun çok üstünde bir strateji takip edilmelidir. Öncelikle, Suriye halkının taleplerine karşılık veren bir siyasi çözüm getirilmelidir. Bunun yanında terörün ideolojik arka planı iyi okunmalıdır. Bu noktada oldukça erken harekete geçen Şam Alimler Birliği’nin, terörü haram olarak niteleyen fetvalar yayınlaması, teröre verilen ulusal ve uluslararası desteğin önünün kesilmesinde önemli rol oynamıştır. Bu tavırları gerçekten takdire şayandır”
Açıklamada, terörle mücadelede başarı elde etmenin yolunun Özgür Suriye Ordusu’nun(ÖSO) desteklenmesi olduğu kaydedildi, ÖSO’nun sivilleri korumak için silahlandırılması gerektiği, özellikle hava saldırılarına direnebilecek lojiktik desteğin verilmesi gerektiği belirtildi. Sivillerin, askeri operasyonlardan zarar görmemesi için her türlü önlemin alınması gerektiği ifade edildi. Türkiye’nin BM gözetiminde Suriye’nin kuzeyinde uçuşa yasak ve güvenli bölge ilan edilmesi yönünde yaptığı teklifin ise hayata geçirilmesi gereken önemli bir teklif olduğunu kaydedildi.